| Bankta bulmuştum. Senin olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد وجدته على نفس المقعد و قد قلت أنه لك |
| Eğer Senin olduğunu bilseydim, onu sular ve Mohammad'in dokunmasına... izin vermezdim. | Open Subtitles | لو عرفت أنه لك ، لكنت سقيته ، ولم أسمح لمحمدي أن يلمسه |
| Yer açıldı, istersen Senindir. | Open Subtitles | يوجد مكان شاغر , و أنه لك , إذا كنت تريده |
| Senindir artık. | Open Subtitles | ولكن لديك تصريحى بالزواج منه ...أنه لك لذا |
| Bu senin için. | Open Subtitles | أنه لك |
| Bu senin için, Daniel. | Open Subtitles | أنه لك (دانيال). |
| Senin için olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أنه لك |
| Tatlım, Ben senin olduğuna oldukça eminim. | Open Subtitles | عزيزي أنا متأكدة أنه لك |
| Senin olduğunu kabul ediyorsun yani? | Open Subtitles | إذن تعترف أنه لك. |
| Senin olduğunu bilmiyordum. Özür dilerim. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنه لك أسفه |
| Hayır, bu Senindir, arkadaşım. Sende kalabilir. | Open Subtitles | أوه أنه لك صديقي احتفظ به |
| Hayır. Sen kazandın o parayı. Senindir. | Open Subtitles | لا , لقد أستحققته , أنه لك |
| Bu senin için. | Open Subtitles | أنه لك |
| Bu senin için. Al. | Open Subtitles | أنه لك |