| Onun hala nefes aldığını bilmek beni deli ediyor. | Open Subtitles | ويؤلمني أن أعرف أنه ما زال على قيد الحياة |
| Onun hala nefes aldığını bilmek beni deli ediyor. | Open Subtitles | ويؤلمني أن أعرف أنه ما زال على قيد الحياة |
| Babasına baktım -- babası benim oğlum -- ve Onun hala bu idam meselesiyle uğraştığını biliyordum. | TED | نظرت إلى والدها... والدها هو ابني... وكنت أعلم أنه ما زال يعاني من قضية حكم الإعدام هذه. |
| Ember, buradan çıkmalıyız. Sanırım o hâlâ burda. | Open Subtitles | (إمبر) علينا الخروج من هنا أظن أنه ما زال هنا |
| Anlarsın ki Timmy, babanla ilgili olarak o hâlâ bu ailenin bir parçası. | Open Subtitles | كما تري يا (تيمي)، ما يخصّ والدك... أنه ما زال جزء من تلك العائلة |
| Onun hala arka koltukta uyuduğunu sanıyordum... direksiyonun başına geçtim ve Chicago'ya doğru sürmeye devam ettim. | Open Subtitles | وظننت أنه ما زال نائماً بالمقعد الخلفي وأدرت السيارة (وقدت إلى (شيكاغو |