ويكيبيديا

    "أنه مثل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gibi olduğunu
        
    • Aynı
        
    • Tıpkı
        
    • gibiydi
        
    • benziyor
        
    • gibi sanki
        
    • gibi bir şey
        
    • gibidir
        
    Ama baba sorunlarıyla uğraşan kadınları sömürmek gibi olduğunu bilirim. Open Subtitles لكنني أعرف أنه مثل استغلال النساء مع قضايا الاباء
    Bilirsiniz, bu Aynı annemle babamın boşanması gibi. Open Subtitles أنت تعرف أنه مثل ما حدث عندما تطلقا أبواى
    Tıpkı süpersonik bir trende gidiyormuşuz gibi ve dünya yanımızdan akıp gidiyor. Open Subtitles أنه مثل الركوب فى قطار أسرع من الصوت و العالم فقط يمر أمامك بسرعة
    Ama sanki bir yüz bakımı gibiydi. Seni rahatlatıyor ve boğazın düşüyor sanki. Bir anlasan. Open Subtitles أنه مثل تركك لوجهك وحلقى أرتاح لدينا بعض الأشياء لفعلها
    Anne babanızı ilk kez sarhoş görmeye benziyor. Open Subtitles أنه مثل رؤية والديك وهم سكارى للمرة الأولى
    - Hep duyuyormuşsun gibi sanki. Open Subtitles , أنت تعرف أنه مثل أنت يمكنك بالفعل أن تسمعهم
    Yani serbest düşüş gibi bir şey tatlım, anladın mı? Open Subtitles عندما تغطسين، أنه مثل السقوط الحر، حسناً؟
    Bu, gerçekten muhteşem bir grubu canlı olarak ilk defa gidip izlediğindeki gibidir, biliyormusun? Open Subtitles أنه مثل أنه أن تذهب و تري فرقه عظيمه لاول مره
    Detaylı olarak hazırlanmış büyük ve hayali bir oyun oynayan küçük bir çocuk gibi olduğunu düşündüm. Open Subtitles أعتقدت أنه مثل الولد الصغير يلعب لعبة هائلة معقدة من نسج الخيال
    Angus tutun ve asla gitmene izin vermeyen bir ateş gibi olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول أنجوس أنه مثل حمى التي تأخذ عقد وأبدا يتيح لك الذهاب.
    Diğer insanlar gibi olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنه مثل الناس الآخرون
    Düşünüyorumdum da bu şey Aynı kurtadam hikayesine benziyor. Open Subtitles لقد كنت أفكر بهذا وأعتقد أنه مثل الرجل الذئب
    Bu Aynı, birinin kustuğunu görünce, kusacağının gelmesi gibi. Open Subtitles أنه مثل أنك ترين أحد يتقيء فتريدين التقيء أيضا
    Tıpkı aniden, birine karşı bir şeyler hissetmeye başlamak gibi. Open Subtitles أنه مثل عندما فجأة تكن مشاعر لشخص، والعالم يقول لك أنت مجنون،
    Tıpkı... kanser gibi... ama düzensiz değil. Open Subtitles أنه مثل السرطان ولكن بدون فوضي
    Onun, düşündüğüm kişi olmadığını görmek onu ikinci kere kaybetmek gibiydi. Open Subtitles معرفه أن لم يكن الشخص الذي ظننته أنه مثل أني خسرته مرتين
    Para vermediğiniz hizmetkârlar gibiydi Open Subtitles أنه مثل وجود الموظفين كنت ديدن أبوس]؛ ر تضطر لدفع.
    Bu, bir çocuğun ilacını içmek istememesine benziyor. Open Subtitles أعلم هذا، أعلم هذا.أنه مثل الطفل الذي لا يريد أن يأخذ الدواء.
    Barking'in aşağıdaki rıhtımda lanet olası foklardan biri gibi sanki. Open Subtitles أنه مثل احدى الفقمات اللعينة تنبح أسفل أحواض السفن
    Şey gibi sanki hasta insanlara yardım etmiş gibi hissederdim. Open Subtitles مع خلاياي الخاصه أنه مثل ربما قد فعلت خيراً للمرضى تعلم ؟
    Sanki banyo yaptığında havluları yerine koymak gibi bir şey bu. Open Subtitles أنه مثل عندما يكون لديك حمام و تضع مناشف الظهر
    Küvette yavru timsah beslemek gibi bir şey bu. Open Subtitles أنه مثل الإحتفاظ بتمساح أليف في حوض الإستحمام
    Henüz bir hamileye çakmadım ama iddia ederim, bir su yatağıyla seks yapmak gibidir. Open Subtitles أتعلم، لم أضاجع حبلى حتى الآن لكني أراهن أنه مثل ممارسة الجنس مع سرير مائي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد