| Üstelik, tatlı olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | فلا يمكنني أن أنظف غرفتـه بالإضافة إلى أنه يعتقد أنني جميلة |
| Demek ki artık hazır olduğumu düşünüyor çünkü bu akşam insan içine çıkıyoruz. | Open Subtitles | حسناً, يبدو أنه يعتقد أنني مستعدة لأننا سنخرج الليلة, في العلن |
| Ve yine benim sen olduğumu düşünüyor şimdilik. | Open Subtitles | ويبدو أنه يعتقد أنني أنتٍ مرة أخرى حالياً. |
| Pislik olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | أنه يعتقد أنني تافه. |
| - Benim uygun bir aday olduğumu düşünüyor. - John. | Open Subtitles | ويبدو أنه يعتقد أنني المرشح المثالي - ...(جون) - |