İki aşamalı bir programa ihtiyacımız olabilir, o büyük çapta sorunları çözebilmek adına birlikte çalışabileceğimiz yeni türde düşünce şekilleri icat edebilmek için; karanlık enerji veya kuantum çekim gücü gibi. | TED | نحن بحاجة إلى برنامج من خطوتين، لكي يتيح لنا ابتكار أنواع جديدة من التفكير التي تمكننا من أن نعمل معها لحل تلك المشاكل الكبيرة بالفعل، مثل الطاقة المظلمة أو الجاذبية الكمية. |
Büyük veriler gibi şeylere doğru ters yönde ölçeklendirme, iş yapılarını bu ölçeğe ulaşabilecek yeni türde kurumlar yaratmaya doğru iter. | TED | التوسع في الاتجاه المعاكس، نحو أشياء مثل البيانات الكبيرة، ودفع هيكل الأعمال نحو إنشاء أنواع جديدة من المؤسسات التي يمكنها تحقيق ذلك على نطاقها. |
Zuhur edecek olan yeni tür işler olacak ve bunlar bugün hayal bile edemediğimiz şeyler olabilecek. | TED | ستظهر أنواع جديدة من العمل، ولا يمكننا اليوم حتى تخيل هذه الأنواع الجديدة من العمل. |
Aslında yeni tür işler çıkaracaklar, yapmak istediğimiz yeni görev türleri, makineleşmenin ihtiyaç duyduğumuzu bilmediğimiz pek çok şey ortaya çıkarması gibi ve şimdi onsuz yaşayamamız gibi. | TED | سيتولد عنها أنواع جديدة من الأعمال، أنواع جديدة من المهام التي نرغب بالقيام بها، كما أن المهام الميكانيكية نتج عنها أشياء جديدة لم نكن نعرف أننا بحاجة لها من قبل، والآن لا يمكننا العيش بدونها. |
Ve öğrendiğimiz şey bizi önemli ve uzak yerlere olan görüşümüzü artıran yeni çeşit robotik uçanlara doğru götürebilir. | TED | وهذه المعلومات بإمكانها أن تقودنا لاختراع أنواع جديدة من الأجهزة الآلية الطيارة قد تمكننا من استطلاع واكتشاف أماكن مهمة وبعيدة. |
Bunun sonunda Jimmy'nin bahsettiği türden şeylerin ihtiyacını alırsınız, yeni çeşit düzenlerimizin ya da daha iyi bir ifadeyle: Organizasyonlar olmadan kendimizi nasıl organize ederiz? | TED | و من هذا، تظهر الحوجة لنوع من الأشياء التي كان يتكلم عنها جيمي ، و التي هي أنواع جديدة من المؤسسات، أو طريقة أفضل لتنظيمها كيف ننظم أنفسنا بدون منظمات |