| Canımı sıkan, Oğlumun şu deli kızın peşinden koşması değil. | Open Subtitles | أنا لست قلقة من أنّ ابني يلاحق تلك الفتاة المجنونة. |
| Sonra Oğlumun okuldaki son yılını pataklanarak geçirdiğini ve kızımın psikopat bir serseriyle dil banyosu yaptığını gördüm. | Open Subtitles | واكتشفت أنّ ابني أمضى السنة الماضية كأنّه كيس ملاكمة شاهدتُ ابنتي و لسان شخص معتوه بداخل فمها |
| Oğlumun, her perşembe günü tam 17:00'de geldiğini ve bizim terapi seansından önce yemeğe çıktığımızı mı biliyordum? | Open Subtitles | أكنتُ أعرفُ أنّ ابني يأتي إلى مكتبي كلّ خميسٍ عند الخامسة تماماً لأصطحبه إلى الغداء قبل العلاج؟ |
| Oğlumu seviyorum ama daha da önemlisi ülkemi seviyorum işte tam da bu yüzden Oğlumun uçan bombalara erişimi olması iyi olmaz. | Open Subtitles | أحبّ ابني، ولكن الأكثر أهميّة، أنّي أحبّ بلدي، لهذا السّبب، لا أعتقد أنّ ابني يفترض أن يسمح له باستخدام تلك الطّائرات. |
| Oğlumun sana kaybetmiş olmasına inanasım gelmiyor. | Open Subtitles | . من الصعب التصديق أنّ ابني خسر الإنتخابات ضدّك |
| İki gün önce, cezaevi müdürü Oğlumun öldüğünü söyledi. | Open Subtitles | قبل يومين، أخبرني آمر السجن أنّ ابني قد مات. |
| Sadece Oğlumun o karanlıkta onu takip etmeyeceğinden emin ol. | Open Subtitles | تأكّد أنّ ابني لا يتبعه إلى هناك. |
| Oğlumun silah çektiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنّ ابني سحب مُسدّساً. |
| Oğlumun böyle bir şey yapmayacağını biliyorum! | Open Subtitles | كنتُ أعرف أنّ ابني لا يستطيع فعل ذلك! |
| Ancak şimdi, New York Üniversitesi ve diğerleri nete bakacaklar ve Oğlumun, sizinkinin değil... | Open Subtitles | (الآن فحسب بإمكان جامعة (نيويورك وأي جامعة أخرى أن تنظر ...وترى أنّ ابني... |