| Hayır, bence biliyorsun artık beklemeye zamanım olmadığına göre... | Open Subtitles | أظنك تعرفها وبما أنّ لا وقت لديّ للانتظار |
| Gerçekten o telefonla hiç bir alakan olmadığına inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | أتتوقع منّي أن أصدّق حقاً أنّ لا علاقة لك بذلك الإتّصال؟ أقسم. ليس لي علاقة بذلك. |
| Bu odadaki başka hiç kimsenin takımında sızıntı olmadığına eminim. | Open Subtitles | أعتقد أنّ لا أحد في هذه الغرفة يملك مُسرّباً في فريقه؟ |
| Kötü haber ise kimsenin tarihin tekerrür etmesinden kaçınmaya dair makul bir planının olmaması. | TED | الأخبار السيئة هي أنّ لا أحد يملك خطة عملية لتجنب إعادة التاريخ. |
| Hayatta tesadüfi şeylerin olmaması ne garip. | Open Subtitles | من المرح أنّ لا وجود للمصادفة بحياتنا. |
| Çatışma Kuralları, onlara dokunamayacağımızı söylüyor. | Open Subtitles | قواعد الاشتباك تحتم علينّا أنّ لا نقتلهم. |
| Çatışma Kuralları, onlara dokunamayacağımızı söylüyor. | Open Subtitles | قواعد الاشتباك تحتم علينّا أنّ لا نقتلهم. |
| Bir bilim adamı olarak hiçbir şeyin rastgele olmadığına her olayın bir amaç uğruna olduğuna ve bir mesaj ihtiva ettiğine inanmak isterim. | Open Subtitles | كعالم، أحبّ أن أعتقد أنّ لا شيء يحدث بدون سبب أنّ كلّ حدث له مغزىً ما، رسالة ما يريد إيصالها |
| Söylentileri ben de duydum. O sırada yemekhanede değildim ama onun bu işle bir ilgisi olmadığına eminim. | Open Subtitles | سمعتُ الشائعات، فلمْ أكن في الكافتيريا، لكنّي مُتأكّد أنّ لا علاقة لها بذلك. |
| Evet. Diğer yaraların, omur kaburgalarında iz bırakacak kadar derin olmadığına dikkat et. | Open Subtitles | أجل، لاحظي أنّ لا جروح أخرى كانت عميقة بما يكفي حتى تترك آثاراً على الأضلاع الفقرية. |
| Araba havaya uçtu, ve adam olayla hiç ilgisi olmadığına yemin ediyor. | Open Subtitles | إنفجرت الشاحنة، وهو يقسم أنّ لا فكرة لديه عن قنبلة الشاحنة. |
| Evde kimsenin olmadığına emin misin? | Open Subtitles | ـ أنتِ متأكّدةٌ أنّ لا أحد في المنزِل ؟ |
| Bunula bir ilgin olmadığına Emery'i inandırabilirsin ama ben yemem bunu. | Open Subtitles | قد تكونُ تملك (إيميري) في صفكَ بأعتقادها ,أنّ لا دخل لك في ذلك لكنّي لن أصدق القصة |
| Ayrıca bunlara ek olarak on altı saattir onu gören ya da ondan haber alan kimsenin olmaması bizi onun da minibüse binmeye zorlandığı sonucuna götürüyor. | Open Subtitles | ذلك بالإضافة الحقيقة أنّ لا أحد قد رأى أو سمع خبرا منها في الـ16 ساعة الماضية، ممّا يقودنا للإستنتاج أنّها أدخلت بإكراه إلى الشاحنة. |
| Problem bu odadaki kimsenin mükemmel olmaması. | Open Subtitles | المشكلة أنّ لا أحد في هذه الغرفة مثالي. |
| Dışarıda kimsenin olmaması demek Büyük Houdini'nin en iyisini hak etmediği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | بسبب أنّ لا أحد حاضر لا يعني أنهم (لا يستحقون الأفضل من العظيم (هوديني |
| Helena'dan başka kimsenin hasta olmaması bence bir tesadüf değil. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّها مُصادفة أنّ لا أحد آخر مريض عدا (هيلينا). |