| Çok uzun zamandır arkadaşız ve Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | ونحن أصدقاء منذ وقت طويل وهذا يشعرني أنني يجب أن أخبركِ شيئاً |
| Ama şu kadarını söyleyeyim onları çok güvenilir bir bakıcıya bırakmıştım. | Open Subtitles | لكن يجب أن أخبركِ تركتهم مع مربية أطفال موثوقة جداً |
| Del, sana Clark Delvin hakkında bir iki şey anlatabilirim. | Open Subtitles | ديل، يمكن أن أخبركِ بشيء أو اثنان عن كلارك ديفلن |
| Neanderthal'a ilginiz olduğunu görüyorum. İsterseniz size onun hakkında birkaç şey söyleyebilirim. | Open Subtitles | أرى أنكِ مهتمة بالإنسان البدائي يمكني أن أخبركِ المزيد عنه لو أردتِ |
| Şuanda nasıl hissetmen gerektiğini tahmin bile edemiyorum... Demek istediğim, Sana söylemeyi binlerce kez düşündüm. | Open Subtitles | لا أستطيع تصور ماتشعرين الآن أعني لقد فكرت لألف مرة أن أخبركِ |
| Sana bununla ilgili her şeyi anlatmalıyım. Bir perşembe günüydü. Sana anlatmam gereken çok şey var. | Open Subtitles | عليّ أن أخبركِ كل شيء كان الخميس، هناك الكثير لأقوله لك |
| Şunu da söylemeliyim, köpeklere karşı işlenmiş suçları içeren davaları takip etmek zor. | Open Subtitles | لكن علي أن أخبركِ أن الجرائم ضد الكلاب من الصعب عملياً التقاضي فيها |
| Dostum, sana söylemek istedim. Bugün tiyatro dersinde harikaydın. | Open Subtitles | يا صديقتي ، كنت أودُّ أن أخبركِ أنكِ كنتي مُضحِكة للغاية اليوم في حصة الدراما |
| Muhtemelen size daha önceden söylemeliydim. | Open Subtitles | غالباً فانني يجب أن أخبركِ أين التقبنا لأول مرة |
| Sana bir şey söylemem gerek, Seni kontrol noktasında ilk gördüğümde, benim gibi bir erkeğin bir kadının peşinde dolanacağını hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | يجب أن أخبركِ ، عندما رأيتكِ للمرة الأولى عند نقطة التفتيش لم أعتقد بأن شاباً مثلي يمكن أن يكون حتى تابعاً لفتاة مثلك |
| Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيئ علي أن أخبركِ به لا أدري إن كان مهماً |
| Erken geldim çünkü Sana söylemem gereken bir şey vardı. | Open Subtitles | لقد جئت مبكراً ، لأن هناك شئ .. أريد أن أخبركِ به |
| Başka biriyle yaşadığımı Sana söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبركِ أني كنت أعيش مع امرأة أخرى |
| Arkadaşın olarak sana şunu söyleyeyim sen kız arkadaşı istiyor diye göğüslerine duble D yaptırarak büyük bir eziyete giriyorsun. | Open Subtitles | وكوني صديقكِ, فعليّ أن أخبركِ بأنكِ تبدين كشخص يجري جراحة لتكبير ثدييه |
| Zayıf bir ihtimal de olsa, belki sen de öyle hissediyorsundur diye söyleyeyim dedim. | Open Subtitles | وأردت أن أخبركِ في هذه الفرصة أنكِ ربما تشعرين بنفس الشعور |
| Sanırım sana bir parça anlatabilirim... ya da çoğunu. | Open Subtitles | يمكننى أن أخبركِ بالقليل عن الامر حسناً , ربما بمعظمه |
| Ancak intihara meyilli biri olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أخبركِ بأنه كان معرضاً بشدة لخطر الانتحار |
| Sana söylemeyi tamamen unutmuşum-- | Open Subtitles | لقد نسيت تماماً أن أخبركِ بذلك |
| Geçen hafta geçirdiğim şu iğrenç buluşmayı anlatmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أخبركِ عن موعدي المريع الأسبوع الماضي |
| O halde sana bize katılacak bir arkadaşım olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | . إذاً، يجب أن أخبركِ أنّ لديّ صديقٌ سينضم إلينا |
| Üzgün olduğumu sana söylemek zorundayım. Çok üzgünüm. Bebeğin benden olmadığını düşünüyordum. | Open Subtitles | اريد فقط أن أخبركِ أنني آسف أنا آسف لأنني أذيتكِ |
| Biliyorum bunu sana daha önce söylemeliydim. Sadece emin olmak için babalık testi yaptırmak istedim. | Open Subtitles | أعرف أنه كان يجب عل أن أخبركِ بهذا في وقت أقرب ولكني أردت أن أقوم بإختبار فحص الأبوة لأكون متأكد |
| Açıkça söylemem gerek, Melinda, baban pek te iz bırakmamış. 1989'dan beri mi? | Open Subtitles | علي أن أخبركِ يا ميليندا والدك ترك لنا أثراً بارداً |
| Hayır, bunu sana söyleyemem, biliyorsun. | Open Subtitles | لا ، تعلمين أنني لا أستطيع أن أخبركِ بذلك فقط .. |
| Onunla ilgili kötü anılarınız olmadığı için özür dilediğini söylememi istedi size. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن أخبركِ بأنه آسف لأنكِ لا تمتلكين ذكرى سيئة عنه؟ |
| Ne kadar memnun olduğumu anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخبركِ كم من السعـادة تغمرني |
| Arı sokması tedavisi konusuna pozitif yaklaşacağıma söz verdiğimin farkındayım ama bana çok saçma geldiğini de söylemem gerekiyor. | Open Subtitles | أعلم أنني وعدتكِ أن أبقي على تصرفاتي بإيجابية من أجل علاج النحل هذا لكن عليّ أن أخبركِ, يبدو مستحيلاً |
| Yediklerimden tut, soluma şeklime, ayın evrelerine... annenin her söylediğim ve yaptığım şeyi... yorumlamasının ne kadar sinir bozucu olduğunu anlatamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أخبركِ كم هو مزعج بأن أمكِ تفسر كل شيء أقوله وأفعله إلى ما آكله وكيف أتنفس ومراحل القمر |