| Ben... Ben sadece arkadaş olmak istiyorum, seninle çıkmak istemiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن نكون أصدقاء لا أريد أن أخرج معك |
| Ama yine seninle dolaşmayı çok istiyorum. Sadece sen ve ben. | Open Subtitles | ولكنى أريد أن أخرج معك مرة اخرى انا وأنت فقط |
| seninle çıkıp... ufak şeylerin üzerime gelmesine... izin verbilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أخرج معك و لا أسمح للأشياء الصغيرة كما تعلمين .. |
| seninle buluşmak isterim. Listelerde yukarılardasın. | Open Subtitles | أحب أن أخرج معك تبدو مثيراً على لوحة الأعلانات |
| Bence Zooey ile ilişkimiz senin gözünü korkutuyor çünkü her akşam seninle takılamayacağımdan korkuyorsun. | Open Subtitles | لأنك خائف لأني لن أقدر أن أخرج معك كل ليلة |
| senin sinirlerini bozmadığım sürece, seninle takılmayı tercih ederim. | Open Subtitles | منذ مدة طويلة طالما أنني لا أثير أعصابك أنا أفضل أن أخرج معك |
| Kötü bir yerdeyim ve herşeyden önce seninle hiç görüşmemeliydim. | Open Subtitles | أنا في وضع سيء, وما كان علي أبدا أن أخرج معك في المقام الأول, وأنا أسفة حقا. |
| seninle çıkmak istemiyorum dedim! | Open Subtitles | لقد قلت أنني لا أريد أن أخرج معك |
| Yani seninle sonrasında sevişip sevişmeyeceğim belli olmayan bir randevuya mı çıkmak istiyorsun? | Open Subtitles | اذا أنت تريدني أن أخرج معك في موعد حقيقي و, مثل... |
| Bak, seninle öpüşmek hoşuma gitti. | Open Subtitles | -إسمعني أحب أن أخرج معك ، الأمر ممتع حقا |
| Sevdiğim ve kaybetmeyi kaldıramayacağım bir işim var seninle birlikte vakit geçirmek istedim, ama sana yaşlı yorgun biri olduğumu söyleyemedim. | Open Subtitles | ولدي عمل أحبه , و لا أستطيع تحمل فكرة خسارة أردت أن أخرج معك , حاولت أن أخرج معك ولكنني لم أستطع ,ولم أرد أخبارك بأنني عجوز فاشلة كسولة |
| Annem ve babam seninle gitmemi söylemediler. | Open Subtitles | لم يطلب أبوانا أن أخرج معك |
| seninle bir daha zaman geçiremeyeceğim. Görüşürüz. | Open Subtitles | لا يمكن أن أخرج معك ثانية. |
| Tamam, seninle çıkmak istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً , لا أريد أن أخرج معك |
| Bak, seninle çıkmayı çok isterim. | Open Subtitles | اسمع ، أتمنى أن أخرج معك |
| seninle çıkmayı çok isterim. | Open Subtitles | أنا أحب أن أخرج معك |
| seninle beraber olmayı istiyorum, ama.., ...Ade'e olan hislerim.., ...senden dolayı böyle değil. | Open Subtitles | نعم, أريد أن أخرج معك, ولكن (مشاعري (لإيد معزولة عن ذلك |
| Çok sinir bozucu çünkü seninle çıkıp Bay Gregson'ı sorgulamayı tercih ederim. | Open Subtitles | و الذي يبدو مُغِيظاً لأنني أريد أن أخرج معك و أستجوب السيد (غريكسون) |
| Ne zaman seninle takılmak istesem ya Gail'le ya da Melissa'yla oluyorsun. | Open Subtitles | أوه، في كلّ مرة أحاول أن أخرج معك (دائمًا ما تكون إما مع (غايل) أو (ميليسّا |
| - seninle çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | - - أنا أريد أن أخرج معك. |