| Evet, sizinle konuşmayı reddettiği için de sizden özür dilerim, Bay Chung. | Open Subtitles | نعم، وأنا يجب أن أعتذر عن له الرفض للكلام معك، السّيد تشانج. |
| İlk önce, bu beyle tartıştığım için herkesten özür dilerim. | Open Subtitles | أولاً أنا أود أن أعتذر لمجادلتي مع هذا الرجل المحترم |
| özür dilemeliyim. Acil çağrı aldım. Ülkemde bir karışıklık çıkmış. | Open Subtitles | لابد أن أعتذر , كانت مكالمة مستعجلة ثورة فى بلادى |
| Sana bugün sınıfta o şekilde davrandığım için özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعتذر على الطريقة التي عاملتك بها في الصف اليوم |
| Mösyö Nuffaut, bu tatsız olay için özür diliyorum. | Open Subtitles | سيد نوفيه,يجب أن أعتذر لك لهذه الكارثة الغريبة |
| Çok zaman önce değildi, özür dilememi istedin ama hiç dilemedim. | Open Subtitles | منذ فترة طويلة وأنت أردت أن أعتذر لك وأنا لم أفعل |
| Tüm bunlar yanlış, tamam ben sadece dün için üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | كل هذا خطأ أنا أريد أن أعتذر عن ما حدث في الأمس فقط |
| Bu arada, göğüs germek zorunda kaldığın aşağılamalar için özür dilerim. | Open Subtitles | بالمناسبة، أردت أن أعتذر بشكل شخصي على الإهانات التي عانيتِ منها. |
| Sizi kötü bir ruh haline sokacağım için şimdiden özür dilerim. | TED | ولذلك أود أن أعتذر مقدَّمًا، لأنني سأضعكم جميعًا في مزاج سيء حقًا. |
| Böyle anlaşıldıysam özür dilerim. | Open Subtitles | بنجامين، أُريد أن أعتذر إليكَ إذا تصورت هذا الإنطباع |
| Bu durum için sizden çok özür dilerim. | Open Subtitles | سيدتي.. لابد أن أعتذر عن هذا الغير أعتيادي |
| Ben... görünüşüm için özür dilemeliyim. Ufak bir kaza atlattım. | Open Subtitles | .يجب أن أعتذر عن ما أبدو عليه .كان لدي حادثاً بسيطاً |
| Evet, sanırım bunun için sizden özür dilemeliyim. | Open Subtitles | أعتقد أني يجب أن أعتذر عن ذلك و لكن على كل حال, أنا الآن طيب |
| Evlat, senden şimdiden özür dilemeliyim. | Open Subtitles | إنه مجرد اختبار . كما يجب أن أعتذر إليك مسبقاً يا بني. |
| özür dilemek ve ondan okula dönmesini rica etmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن أعتذر له وأطلب منه العودة إلى المدرسة |
| Andy, Robin'le olduğum için senden özür dilemek istiyorum. Yaptığım çok yalnıştı. | Open Subtitles | أريد أن أعتذر عن تلك المشكلة بخصوص روبين لقد كان ذلك سيئاً. |
| Arkadaşımın tuhaf davranışı için özür diliyorum. Çok üzgünüm. | Open Subtitles | لا يسعني إلا أن أعتذر عن سلوك زميلي الغريب أنا آسفة |
| Sabahki amatör davranışımdan dolayı hepinizden özür diliyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعتذر عن تصرفى الغير الأخلاقى هذا الصباح |
| Karımın mesajını bana ileten kişi senden özür dilememi istedi. | Open Subtitles | الشخص الذي قام بإيصال رسالة زوجتي إلي طلب مني أن أعتذر لك |
| Eğer kocamın adına özür dilememi isteyeceksen, bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | إذا كنت تريدني أن أعتذر عن زوجي فلن أفعل ذلك |
| Yapacağım şeyden dolayı üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أعتذر منكِ فحسب عما أوشك على فعله |
| - Hayır. - özür dilemek istiyorum | Open Subtitles | لا أريد أن أعتذر |
| Ne kadar özür dilesem azdır. Bunu ne kadar istediğini biliyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أعتذر بم يكفي كنتِ تتشوقين لهذا حقاً |
| Şu geveze kadınla başına dert açtıysam diye Özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | أردت أن أعتذر إذا سببت لكِ المتاعب مع تلك العجوز الثرثارة |
| Kendi mezarını kazdırdığım için özür dilemem gerekiyor. | Open Subtitles | لا بُد أن أعتذر لك لأنني جعلتُك تحفر قبركَ |