| Patlamaya neyin yol açtığını size söylemek zorunda olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفترض أن أقول لكم مدا كارثية هذا الانفجار. |
| size bir şey söylemek istiyorum, Internet ve dijital bağlantı yeni bir zihniyet yarattı. | TED | أريد أن أقول لكم شيئا, إن الإنترنت والتواصل خلقا توجھا جديدا، |
| Şimdi size hızlıca bunu gerçekten gösterebilen can alıcı bir deneyi anlatmaya çalışayım. | TED | واسمحوا لي أن أقول لكم بسرعة بعض التجارب الحاسمة التي تمكنت من إظهار هذا. |
| size şunu söylemeliyim ki üniversitede, Spencer'dan daha seksi olamazdınız. | TED | لن تكون أكثر جنسية من سبنس في الجامعة، اسمحوا لي أن أقول لكم. |
| Sonra; size söylemeliyim ki ben şöyleyim, pek rahat değilim, çünkü genellikle, hayatta, düşünüyorum ki işim tamamen gereksiz. | TED | لابد أن أقول لكم إنني لست مرتاح، شئ من هذا القبيل لأني في العاده، أعتقد أن وظيفتي غير مهمة في الحياة على الإطلاق |
| İkinizin de bana karşı göstermiş olduğu güvensizliğe kırıldığımı söylemem lazım. | Open Subtitles | أريد أن أقول لكم إنني أشعر بالإهانة بسبب ضعف ثقتكما بي |
| Bakın, yüzyıl içinde insanların meslekler için ne yapacağını söyleyemem. | TED | لا أستطيع أن أقول لكم ما سيفعله الناس للقيام للعمل بعد 100 عام من الآن. |
| Ve size hiç bir çelişki olmadan, bu olayın dünyanın başka hiç bir yerinde olmadığını söyleyebilirim. | TED | وأستطيع أن أقول لكم من دون خوف من التناقض هذا لم يحدث في أي مكان آخر على هذا الكوكب. |
| size son bir gösteri ile veda edeceğim, ama bunu yapmadan önce, size teşekkür etmek istiyorum, ve küçük düşünün. | TED | سوف أترككم مع مشهد أخير، ولكن قبل أن أفعل ذلك، أود أن أقول لكم شكرا، وفكروا بشكل مصغر. |
| Keşke size gelecekte kişisel robotların neye benzeyeceğini anlatabilseydim. | TED | لذلك أتمنى أن يكون لدي القدرة أن أقول لكم كيف سيبدوا مستقبل الروبوتات الشخصية. |
| Ağrı davranışını size göstermeyeceğim ama şu an bir ağrımın olmadığını söyleyebilirim. | TED | أنا لن أمثل سلوك الألم، لكن يمكنني أن أقول لكم أنني لا أشعر بأي ألم حالياً |
| Ve daha sonra size bunun bir harita olduğunu söylemek isterim. | TED | ومن ثم أود أن أقول لكم أن هذه هي خارطة. |
| Fakat size tüm dürüstlüğümle söylemeliyim ki; sonuçlar konusunda son derece şüpheliyim. | Open Subtitles | لكن أود أن أقول لكم بكل أمانة ، أنا متشنج للغاية عن نتائج الامر. |
| Mekanı aramaya devam ediyoruz, ...ama sana söylemeliyim ki, çıkmaz sokak gibi görünüyor. | Open Subtitles | ما زلنا نبحث فى المنطقة و لكنني يجب أن أقول لكم هذا يشعرنى أنه طريق مسدود آخر |
| Davada her hangi bir talihsizlik görünmüyor ama size söylemeliyim ki kayıp kişilerde çalıştığım tüm süre boyunca böyle bir çaba görmedim. | Open Subtitles | يبدو أن هناك شيء غير مألوف حول القضية ولكن لا بد لي أن أقول لكم أنه خلال كل وقتي في وحدة الأشخاص المفقودين |
| İçeri girmeden önce sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | أود فقط أن أقول لكم شيء واحد قبل أن نذهب في. |
| size kaç defa söylemem lazım: | Open Subtitles | كم مرة عليّ أن أقول لكم صدّوا تلك الهجمات المرتدّة |
| Geciktirmeden söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء يجب أن أقول لكم دون مزيد من التأخير. |
| Tam olarak neden bahsettiğini bilmezsem, güvenli olup olmadığını söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول لكم إذا كان هناك شيء غير آمن أم لا ما لم أعرف على وجه التحديد ما الذي نتحدث عنه. |
| Üzgünüm, söyleyemem Filmin eğlencesini bozamam. | Open Subtitles | عذرا، لا يمكن أن أقول لكم. التي سوف يفسد المتعة. |
| Daha önce söylediğim gibi, Onu tanımıyorum, yani size bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | كما قلت من قبل، لم أسمع منه، لذلك أنا لا يمكن أن أقول لكم حقا. |