Hayatın tüm amacının mutluluğun peşinden koşmak olduğunu düşünürdüm. | TED | كنت أعتقد أن الهدف الوحيد من الحياة هو السعي وراء السعادة. |
Eşcinsel evliliğe karşı çıkanlar evliliğin temel amacının nesli devam ettirmek olduğunu, esasen bunun teşvike, takdire ve saygıya layık ve korumaya değer olduğunu söylüyor. | TED | يقول معارضو الزواج من نفس الجنس أن الهدف من الزواج، في الأساس، هو الإنجاب، وذلك ما يستحق التكريم والتقدير والتشجيع. |
Ve görebilirsiniz ki amaç müzeye gitmiş insanların yapmakta oldukları yorumları almak ve herkesin görebileceği şekilde duvarda göstermekti. | TED | ويمكنك رؤية أن الهدف هو استعراض بعض التعليقات التي أبداها زوار المتحف وعرضها على الحائط بحيث يراها الجميع. |
Unutmayın, amaç kazanmak değil, amaç dinleyip anlamak ve yeni bir şey öğrenmeye hazır olmak. | TED | ولكن تذكر أن الهدف ليس الفوز، وإنما الاستماع والفهم والانفتاح على تعلم شيء جديد. |
Diyelim ki, Hedef zekâ testinden daha iyi yapmak. | TED | لنقل مثلًا أن الهدف هو الأداء بشكل أفضل في اختبار للذكاء |
Bana göre yapay zekânın amacı insanı, makine zekâsı ile güçlendirmektir. | TED | أعتقد أن الهدف من الذكاء الاصطناعي هو تمكين البشر بذكاء الماكينات. |
Hedefin ayrılmadığından emin miyiz? | Open Subtitles | هل أنتم متأكدون أن الهدف لم يغادر المنزل |
Bu komisyonun soruşturmasının gerçek hedefi kanundan kaçan bir adamın yargılanması ve cezasının belirlenmesi olmalıydı. | Open Subtitles | بحيث أن الهدف الحقيقي لتحقيقات هذه اللجنة... يجب ان يكون الرجال خلف هذا الإدعاء, |
Yasaların amacının sosyal düzeni nasıl sağladığını görmüştük. | Open Subtitles | رأينا أن الهدف من القانون حماية النظام المدني |
Buraya taşınmanızın esas amacının birbirimizi daha iyi tanımak olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أن الهدف من قدومكم إلى هنا كان لكي تتسنى لنا الفرصة ان نتعرف جميعا على بعض. |
Şehir halkı, eyleminin amacının kanun yaptırımları ile korunması gereken vatandaşların arasındaki ilişkiyi vurgulamak olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | سكان المدينة يقولون أن الهدف هو بدأ حوار حول العلاقة بين منفذي القانون والمواطنين الذين من المفترض حمايتهم |
Gerçi o, beynin tek amacının kanı serinletmek olduğunu da düşünüyordu. Yani böyle bir şey de var. | TED | واعتقد أيضًا أن الهدف الوحيد للدماغ هو تبريد الدم، لذا... |
Bir sorunu kurumsallaştırdığınız zaman ilk olan şeylerden birisi, kurumun amacının, kuruluş amacından sapıp, kendi kendini korumayı amaç edinmesidir. | TED | أحد الأشياء التي تحدث بداية عندما تقوم بالتأسيس ستجد مشكلة هو أن الهدف الأول للمؤسسة هو الإنتقال من طريقة التفكير في كيفية إدارتها الى الحفاظ على نفسها. |
- amaç tamamen gizlenmek olsaydı- - Ben öyle birşey söylemedim. | Open Subtitles | إذا كان الهدف l مجهولاً أنا لم أقل أن الهدف مجهول |
Beni tekrar ara. Sanırım buradaki amaç tekrar beraber olmamız değil ayrı yaşarken iyi hissetmemiz. | Open Subtitles | اعتقدت أن الهدف من وجودنا هنا ليس كي نعود إلى بعضنا بل لنشعر بالراحة بعد إنفصالنا |
Unutma amaç onu incitmek değil bir süreliğine hareket edemez hale getirmek. | Open Subtitles | تذكري أن الهدف ليس إيذاؤه، فقط تعجيزه قليلاً |
Hiçbirşey yapmayacaksın. Sana Hedef göstereceğiz. Orada olduğunu söylüyorsak, oradadır. | Open Subtitles | ندلّك على مكان السرقة المنشود، و حين نقول أن الهدف موجود فهو كذلك |
Hedef South Market'te. Havadan bölge kontrol ediliyor, ve bölge bölge aranıyor. | Open Subtitles | تم التأكيد على أن الهدف في المتجر الجنوبي إبدأوا في إنشاء طوق محكم |
Çünkü bildiğim kadarıyla KGS'nin tüm amacı kadın cinselliğini kontrol altına almaktı. | TED | بسبب أن ما عرفته عن الختان، أن الهدف الأساسي منه هو التحكم في مقدرة المرأة الجنسية. |
-Bu grubun amacı birbirimizi dinlemek, yargılamak değil. | Open Subtitles | تذكروا أن الهدف من المجموعة هو السماع وليس الحكم على بعض |
Hedefin, kıyı ya da yakınlarında bir yer olduğu git gide daha da olası bir hale geliyor. | Open Subtitles | ومن الواضح الان أن الهدف هو أحد سواحلنا أو بالقرب منها |
Uydu verileri de Hedefin tamamen yokedildiğini rapor ediyor. | Open Subtitles | و بحث الأقمار الصناعيه يشير إلي أن الهدف قد تم تدميره بالكامل |
Bu komisyonun soruşturmasının gerçek hedefi kanundan kaçan bir adamın yargılanması ve cezasının belirlenmesi olmalıydı. | Open Subtitles | بحيث أن الهدف الحقيقي لتحقيقات هذه اللجنة... يجب ان يكون الرجال خلف هذا الإدعاء. |