Kendine zarar vermeden şu dergiyi bırak, tamam mı Harold? | Open Subtitles | أنزل المجلة قبل أن تؤذي نفسك حسناَ " هارولد " |
Hadi, neden onu bana vermiyorsun? Birine zarar vermeden bırak onu, tamam mı? | Open Subtitles | هيا، لماذا لا تعطينه لي تخلي عنه قبل أن تؤذي أحداً، حسنا؟ |
Kendine zarar vermeden önce şu şeyleri yere bırak. | Open Subtitles | ارمي هذه الأغراض على الأرض , قبل أن تؤذي نفسك |
Çok hırçındı ve kendine zarar vermesinden korktuk. | Open Subtitles | كانت مهتاجة جداً وكنا خائفين أن تؤذي نفسها |
Ama Fett'e zarar vermek istemezsin çünkü adamım bunun geri dönüşü yok. | Open Subtitles | ولكنك لا تريد أن تؤذي فيت لأنه يا رجل لن تعيش بعدها |
Bu son iki yılda kendine üçüncü defa zarar vermeye çalışman. | Open Subtitles | هذه هي المرة الثالثة خلال عامين أن تحاولي أن تؤذي نفسك |
Tamam, o halde orada birine zarar vermenin ne kadar zor olduğunu biliyorsundur. | Open Subtitles | حسناً ، جيد ، إذاً تعرف كيف من الصعب أن تؤذي أحداً هناك |
Amacın hırsızlıktı, kimseyi incitmek istemedin, öyle değil mi? | Open Subtitles | كنت تنوي السرقة لا أن تؤذي أحداً، صحيح؟ كان الأمر مجرد حادثة |
Sanırım oda arkadaşım birine zarar vermeden onu da alıp, gitmeliyim. | Open Subtitles | ربما يجب أن أحضر شريكة غرفتي إلى البيت قبل أن تؤذي أحداً |
Birine zarar vermeden önce onu bulup geri getirmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أجدها وأعيدها قبل أن تؤذي شخصاً ما |
Birilerine zarar vermeden onu geri getirsek çok iyi olacak. | Open Subtitles | حسناً، علينا إستعادتها قبل أن تؤذي أحدٌ ما. |
İçimizden biri Jane Doe'nun o kapıyı, kendine zarar vermeden kırabileceğine inanıyor mu? | Open Subtitles | هل يعتقد اي منا أن تلك الفتاة قادرة على كسر ذلك الباب و ان تكسر الخشب بدون أن تؤذي نفسها؟ |
Önemli olduğunu düşünüyoruz. Kendine zarar vermeden veya daha kötüsü olmadan onu oradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | نخال أنها على درجة من الأهمية لذا يجب أن نخرجها من هناك قبل أن تؤذي نفسها |
Kendine zarar vermeden o şeyi yere koyar mısın? | Open Subtitles | لمَ لا تضعين ذلكَ الشئ في الأسفل قبل أن تؤذي نفسكِ؟ |
Bu deliyi birine zarar vermeden tıkın bir yerlere. | Open Subtitles | ضعوا هذه المجنونه بالمصحه العقليه قبل أن تؤذي شخصاً ما |
Başka birine zarar vermeden önce ne olursa olsun durdurulmalısın. | Open Subtitles | قبل أن تؤذي أي أحدٍ آخر يجب أن يتم إيقافك مهما كان الثمن |
Kendine ya da büroya zarar vermeden niye bunun peşinde ortaya çıkarmalıyım. | Open Subtitles | ما أود فعله هو توجيهها وإكتشاف لمَ تطارده قبل أن تؤذي المكتب أو نفسها |
Başka birine zarar vermeden onu devre dışı bırakmamız lâzım. | Open Subtitles | علينا أن نقضي عليها قبل أن تؤذي أحدًا آخر |
Kötü günler yaşıyor ve kendine zarar vermesinden korkuyorum. | Open Subtitles | إنها تمر بآزمة و أنا قلق حيالها أن تؤذي نفسها. |
Kendine zarar vermesinden korkuyorlardı. | Open Subtitles | خوفاً من أن تؤذي نفسها على ما أظن. |
Kendine zarar vermek ister misin, canım? | Open Subtitles | وأنتِ ؟ أنتِ تحاولين أن تؤذي نفسك مجدداً , هاه |
Bu sabah, küçük bir kız annesine zarar vermeye çalıştı. | Open Subtitles | هذا الصباح فتاة صغيرة حاولت أن تؤذي والدتها |
Artık sevdiğin birine zarar vermenin ne kadar kolay olduğunu anladığını biliyorum. | Open Subtitles | و لكني الآن أعرف أنك فهمت كم هو من السهل أن تؤذي الناس الذين تحبهم |
Amacın hırsızlıktı, kimseyi incitmek istemedin, öyle değil mi? | Open Subtitles | كنت تنوي السرقة لا أن تؤذي أحداً، صحيح؟ |