| Bay Gondo, telefona Cevap vermeden önce bize haber verin lütfen. | Open Subtitles | سيد كوندو قم بمناداتنا قبل أن تجيب على الهاتف |
| Cevap vermeden önce konsantre olun lütfen çünkü 200 volta gelmek üzereyiz. | Open Subtitles | .. ركز قبل أن تجيب لو سمحت لأننا إقتربنا من 200 فولت هنا .. |
| Cevap vermeden önce aramayı bizim sistemimize yönlendir. | Open Subtitles | مرر المكالمة الى أنظمتنا قبل أن تجيب عليها |
| Ne zaman bir soruya cevap vermek istemezsen eğlenceli olmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | تحاول أن تكون مضحكاً عندما لا تريد أن تجيب على سؤال |
| Affedersin, ama buna cevap versen iyi olacak. | Open Subtitles | معذرة. لكني أظنك يجب أن تجيب هذا فربما كان "جينكس" |
| Hemen cevap vermen gerekmiyor, çünkü tüm hafta burada olacağım. | Open Subtitles | ،وليس عليك أن تجيب في الحال لأني سأبقى لمدة إسبوع |
| Sana bir takım sorular soracak ve sen de ona cevap vereceksin. | Open Subtitles | هو سيقوم بأستجوابك بعض الأسئلة و يجب أن تجيب عليه |
| Sordukları tüm soruları kendine göre cevaplayacaksın. | Open Subtitles | عليك أن تجيب كل سؤال يطرحونه بطريقتك الخاصة. |
| Cevap vermeden ya da hasta-doktor mahremiyetiyle ilgili bir şeyler söylemeden önce biraz da geleceği düşünmenizi istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن تجيب عن هذا لا تخبرني عن علاقة المريض بطبيبه السرية فكر في مستقبلك |
| Sen Cevap vermeden, ölürsem eğer kalan hayatını bana yalan söylediğini bilerek yaşamakla kalmazsın. | Open Subtitles | قبل أن تجيب إذا أنا مت ستواصل الإستمرار في بقية حياتك ليس فقط إنك كذبت عليّ |
| Yalan söylüyor. Cevap vermeden önce tereddüt etti. | Open Subtitles | إنها تكذب ، فلقد ترددت قبل أن تجيب على السؤال |
| Nereye gideceksin ve Cevap vermeden önce "denemekten ne zarar gelir" adına, bana doğruyu söylemeyi bir denesene? | Open Subtitles | أين عليك الذهاب ؟ وقبل أن أن تجيب ما المانع ؟ |
| Cevap vermeden ya da hasta-doktor mahremiyetiyle ilgili bir şeyler söylemeden önce biraz da geleceği düşünmenizi istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن تجيب عن هذا او تخبرني حيال نوع السرية بين الطبيب والمريضة لِنفكر في المستقبل هنا |
| Cevap vermeden ya da hasta-doktor mahremiyetiyle ilgili bir şeyler söylemeden önce biraz da geleceği düşünmenizi istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن تجيب عن هذا او تخبرني حيال نوع السرية بين الطبيب والمريضة لِنفكر في المستقبل هنا |
| Bu soruya Cevap vermeden önce tatlımı alabilir miyim? | Open Subtitles | و قبل أن تجيب على هذا، أيمكنني الحصول على الحلوى؟ |
| Birkaç soruya Cevap vermeden gitmek yok. | Open Subtitles | لن تلوذ بالحياة الأخرى إلّا أن تجيب بضعة أسئلة أوّلًا. |
| Hiçbir soruya cevap vermek zorunda değilsin. Hiçbir şey yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | وليس عليك أن تجيب على أسئلتي ولا أن تفعل أي شيء |
| Etrafta insanlar ölürken saçma sapan sorulara cevap vermek. | Open Subtitles | أن تجيب على اسئله غبية عندما يموت الناس من حولك |
| Güzel bayana cevap vermek ve bir sivile nasıl bir anda ortaya çıktığı anlatmak ister misin? | Open Subtitles | أتريد أن تجيب الفتاة الجميلة أن تخبر مدنياً هنا كيف ظهرت ؟ |
| - cevap versen iyi edersin. - İkiniz de kesin. | Open Subtitles | -من المستحسن أن تجيب على بعض الأسئلة اللعينة |
| Birkaç gün içinde, Çin'in soracağı sorulara cevap vermen gerekecek. | Open Subtitles | .وخلال يومين، لابد أن تجيب على أسئلة الصينيين |
| Sorularıma ya "evet" ya "hayır" şeklinde cevap vereceksin. | Open Subtitles | عليك أن تجيب أسئلتي بنعم أو لا |
| Sordukları tüm soruları kendine göre cevaplayacaksın. | Open Subtitles | عليك أن تجيب كل سؤال يطرحونه بطريقتك الخاصة. |
| - Sen cevap vermek ister misin, yoksa ben vereyim mi? | Open Subtitles | أتريد أن تجيب عن هذا، أم عليّ أن أجيبه؟ |
| Ya sorularımızı cevaplarsın ya da tüm gün dişlerini çekeriz. | Open Subtitles | إما أن تجيب على أسئلتنا أو سننتزع كافة أسنانك اليوم |