| Buradan biraz sıkıştıracak, kimildamamaya çalış. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أثبتك أكثر لذا عليك أن تحاول أن لا تتحرك |
| Sadece anlamaya çalış diyorum. Bu işler böyledir. | Open Subtitles | أنا اطلب منك أن تحاول أن تفهم أن هذه هي طريقته |
| Zor olduğunu biliyorum ama sakin olmaya çalış. | Open Subtitles | أعرف أنه من الصعب أن تحاول أن تهدئ من روعك |
| Bu süre zarfında kanunları çiğnememeye çalış tamam mı? | Open Subtitles | في الوقت الحالي، أيمكنُكَ أن تحاول أن لا تكسر مزيداً من القوانين؟ |
| Niye senin başına geldiğini anlamaya çalış. | Open Subtitles | بجب أن تحاول أن تفهم لماذا حصل لك هذا |
| - Ve hayatına devam etmeye çalış. | Open Subtitles | وابدأ في أن تحاول أن تعيش حياتك |
| -Sakinleşmeye çalış. | Open Subtitles | يجب أن تحاول أن تهدء |
| Hatırlamaya çalış. | Open Subtitles | أريدك أن تحاول أن تتذكر |