| Şunu bilmelisin ki rakibin de 11. yarışmada. Tıpkı senin gibi. | Open Subtitles | يجب أن تعرف أن خصمك الآن في التحدي الـ11 الآن معكَ |
| Şunu bilmelisiniz ki başkanın uzay danışmanı... | Open Subtitles | يمكنك إطلاق كل الرؤوس النوويه التى لديك ستبتسم فقط وتظل قادمه لابد أن تعرف أن مستشارو الرئيس العلميين |
| Birçok farklı cinsel kimliğin var olduğunu bilmek çok önemli, ben de kendimi cisgender kadın olarak tanımlıyorum. | TED | إنه من المهم أن تعرف أن هناك أنواع عديدة من الهويات، وأنا أعرف كأنثى متوافقة الجنس. |
| Ben sadece içerde tanık olduğun şeyin, zevk için olmadığını bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريدك أن تعرف أن ما رأيته هناك لم يكن للمتعة |
| İçeride ona uygun bir hanım olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | حسنا ، كيف يمكنك أن تعرف أن هناك سيدة في هناك بالنسبة له ؟ |
| Ama Amy'nin hep biraz garip olduğunu bilmelisin. | Open Subtitles | لكن يجب أن تعرف أن آمي كانت دائماً غريبة قليلاً |
| Nijeryalıları hedef almanın doğru bir hamle olduğunu bilmelisiniz. | Open Subtitles | عليك أن تعرف أن استهداف النيجيريين كان الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله. |
| Üzgünüm ama bu insanlarla takılıyorsan bilmelisin ki er ya da geç pantolonun inecek. | Open Subtitles | آسف ، لكن إن كنت تقضي الوقت مـع هذا الجمع من النـاس عليك أن تعرف أن سروالك سيُسحب للأسفل بنهـاية المطـاف |
| Ama bilmelisin ki bu parti için süslenmemin tek sebebi senin için güzel görünmekti. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تعرف أن السبب الوحيد الذى جعلنى أرتدى هكذا هو أننى أردت أن أبدو جميلة أمامك |
| bilmelisin ki bizim bu problemimizle başa çıkmanın başka yolları da var. | Open Subtitles | حسناً ، عليك أن تعرف أن هناك طرقاً أخرى يمكننا بها حل مشاكلنا |
| bilmelisiniz ki İngiltere haydutlarla barış görüşmesi yapmaz. | Open Subtitles | عليك أن تعرف أن انكلترا ل تتفاوض مع اللصوص |
| Şunu bilmelisiniz ki Kral'ın, Kutsal Savaşımızı sürdürebilmesi için paraya ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنت من كل الناس يجب أن تعرف أن الملك يحتاج . الأموال لمحاربة جهادنا المقدس |
| Ama bilmelisiniz ki bu aynı zamanda ilerleme kaydettiğinizin de bir göstergesi. | Open Subtitles | لكن يجب أن تعرف أن هذا أيضاً بالحقيقة علامة إيجابية للتقدم |
| Belki eski karının ve oğlunun burada olduğunu bilmek istersin. | Open Subtitles | أجل ، لكن أعتقدت أنك تُريد أن تعرف أن زوجتك السابقة هنا وأبنك |
| Burada başka bir çocuğun olduğunu bilmek isteyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | فكرت ربما كنت تريد أن تعرف أن كان لديك واحد آخر هناك. |
| Yeni test deneklerimiz olduğunu bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنك تريد أن تعرف أن لدينا عنصرين جديدين للإختبار |
| Ve kimsenin senin aptal olduğunu düşünmediğini de bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | وأريد منك أن تعرف أن أحدا لا يفكر أنت غبي. |
| Sadece bu konuda bir şeyler yapmaya çalıştığımı bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أن وأنا أحاول أن تحتل نفسي. |
| bilmeni istiyorum ki yaptığım şey bu ülke için muazzam derecede önemli. | Open Subtitles | عليك أن تعرف أن ما أفعله مهم للغاية لهذه الدولة |
| Mekanizmanın devre dışı bırakıldığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تعرف أن محرك السرعة الضوئية قد تم تعطيله ؟ |
| Hafif asperger sendromum olduğunu bilmelisin. Be Etiketten çok memnunum. | Open Subtitles | يجب أن تعرف أن لدي متلازمة أسبرجر خفيفة أنا مرتاح جدا مع التسمية |
| Elimde güvenilir bir şahidin beyanı olduğunu bilmelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تعرف أن لدي شهادة من شاهد موثوق به |