Ama bu gelmiş geçmiş en iyi düğün hediyesi paketi olmalı. | Open Subtitles | ولكن على هذه أن تكون أفضل هدايا زفاف للضيوف على الإطلاق |
Bence fiili anlatım ve sadeleştirme arasındaki en iyi dengeyi bulmaya çalışıyor, beynimizdeki yol bulmanın dili. | TED | أعتقد أنها تحاول أن تكون أفضل موازنة بين التمثيل اللحقيقي و التبسيط، لغة إيجاد الطريق الخاصة بعقلنا |
Şu haline baksana. Nasıl benden daha iyi olabilirsin? | Open Subtitles | أعني , انظر إلى نفسك كيف يعقل أن تكون أفضل مني؟ |
Belirli bir şey değil ama biraz daha iyi olabilirsin. | Open Subtitles | ليس شيئا محددا إنما بإمكانك أن تكون أفضل قليلا |
Tenise başladıktan sonra herkesten daha iyi hale gelmen ne kadar sürdü? | Open Subtitles | بعدما بدأت تلعب التنس، كم تطلب من الوقت قبل أن تكون أفضل من الجميع؟ |
Tereddüt bir liderde zayıflık işaretidir ve sen her yönden babandan daha iyi olmalısın. | Open Subtitles | التردد هو علامة على الضعف لدى القائد وعليك أن تكون أفضل من أبيك من كافة الجوانب |
Sen güya ondan büyüksün. | Open Subtitles | يجب أن تكون أفضل |
Ben de düşünmeye ve merak etmeye başladım: Acaba büyüyen Amerikan ekonomisinin en iyi günleri mazide mi kaldı? | TED | وهكذا بدأت أتساءل وأتأمل, هل يمكن أن تكون أفضل سنوات النمو الاقتصادي الأمريكي هي وراء ظهورنا؟ |
Kendi zihnimiz, en iyi dostumuz olduğu gibi, en azılı düşmanımız da olabilir. | TED | يمكن لعقولنا أن تكون أفضل صديق لنا أو أسوء عدو. |
en iyi tanık ifadesinin bayan memurun ifadesi olması gerekiyordu. | Open Subtitles | ينبغي أن تكون أفضل شاهدة ممكن أن تحصل عليها |
Bir kaza, Dolores mutsuz bir kadının en iyi dostu olabilir. | Open Subtitles | الحادثة , دولوريس... . يمكن أن تكون أفضل صديق للمرأة التعيسة... |
Sen Amazon'ların en iyi iz sürücüsüsün | Open Subtitles | مهلا من المفترض أن تكون أفضل متعقب في الأمازون |
Merhaba, insanı arkasından bıçaklayan güya en iyi arkadaşım. | Open Subtitles | مرحباً أيتها الخائنة التى من المفترض أن تكون أفضل صديقاتى |
Benden daha iyi olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنُكَ أن تكون أفضل منّى |
Bu filmleri daha iyi hale getirebiliriz. | Open Subtitles | هذه الأفلام التي تمثلونها، يمكنها أن تكون أفضل من ذلك. |
Tenise basladiktan sonra herkesten daha iyi hale gelmen ne kadar sürdü? | Open Subtitles | بعدما بدأت تلعب التنس، كم تطلب من الوقت قبل أن تكون أفضل من الجميع؟ |
Oh. şey, o zaman daha iyi olmalısın. | Open Subtitles | اوه. حسنا، إذا يجب أن تكون أفضل. |
Daha iyi olmalısın. | Open Subtitles | أنت ستحتاج أن تكون أفضل. |
Sen güya ondan büyüksün. | Open Subtitles | يجب أن تكون أفضل |