ويكيبيديا

    "أن تلمس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dokunamazsın
        
    • dokun
        
    • dokunmak
        
    • dokunamazsınız
        
    • dokunmayacaksın
        
    • dokunabileceğini
        
    • dokunmadan
        
    • dokunmayın
        
    • dokunur musunuz
        
    - Ambalajlı. Yani dokunamazsın. - Söylemene bile gerek yok. Open Subtitles انها ملفوفة و لا يمكن أن تلمس الغطاء حسناً بدون قول اي شيء
    Izgarasına, uzaktan kumandasına ve karısına dokunamazsın. Open Subtitles لا يمكن أن تلمس شواية رجل آخر أو ريموته أو زوجته
    Duvara dokun, hissedeceksin. Open Subtitles كل ماعليك هو أن تلمس الجدران وستشعر به
    Kazanmanın nasıl bir şey olduğunu hissetmek için madalyalarımdan birine dokunmak ister misin? Open Subtitles أتريد أن تلمس إحدى مديلياتى. فقط لتعرف ماهو شعور أن تكون فائز ؟
    Hayır, bunlara dokunamazsınız. Open Subtitles كلا, لا يمكنك أن تلمس هذه الـ...
    Memnuniyetle bakarız. Onu öldürüyorsun. Kenarlara dokunmayacaksın. Open Subtitles أنت تقتله، لا يفترض بك أن تلمس الجانبين.
    Ona dokunabileceğini kim söyledi? Open Subtitles من قال أنه بإمكانك أن تلمس هذا؟
    Nişan al ve silahına dokunmadan şişeyi vur. Open Subtitles أسحب المسدس و أضرب الزجاجة قبل أن تلمس المسدس
    Hiçbir şeye dokunmayın. Bayım? Open Subtitles لا يجب أن تلمس أي شيء.
    Koluma dokunur musunuz? Gerçek olduğumu hissetmek istiyorum. Open Subtitles أريد منك أن تلمس ذراعي بشيء ما كى أتأكد من أني مازلت حقيقياً، حسنا؟
    O kadına asla dokunamazsın. Open Subtitles لاتستطيعُ أبداً أن تلمس هذه المـــرأة
    Pekâlâ. O zaman dokunamazsın. Open Subtitles حسنا ولكن لا يمكنك أن تلمس
    Bir rahibeye dokunamazsın. Open Subtitles إياك أن تلمس راهبة
    İstersen sakallarına dokun. Open Subtitles بإمكانك أن تلمس رقبته إذا أردت.
    Yapışkanıma dokun Bob. Open Subtitles يمكنك أن تلمس مادّتي (بوب).
    Sonsuz hayatın bir yolunu bulmuştum ve bunu, Navid'in en sevdiği tek şey pahasına yaptım, yani dokunmak ve dokunulmak. TED كنت قد وجدت طريقة للحياة الأبدية، على حساب الشيء الوحيد الذي تحبه نافيد كثيرا، وهو أن تلمس الأشياء وتُلمس.
    Bir parça balık yemek ya da perdelere şöyle bir dokunmak istemez misin? Open Subtitles أمتأكد أنك لا تريد قطعة سمك؟ آو أن تلمس الستائر؟
    Bayım. Oyunculara dokunamazsınız. Open Subtitles -سيّدي، غير مسموحاً لك أن تلمس اللاعبين .
    - Oyunculara dokunamazsınız. Open Subtitles -غير مسموحاً لك أن تلمس اللاعبين .
    Ne kadar sarhoş olduğum önemli değil. Göğüslerime dokunmayacaksın. Open Subtitles ،مهما بلغ بي الثمّل إياك أن تلمس صدري
    Kızıma dokunmayacaksın. Beni anladın mı? Open Subtitles إياك أن تلمس ابنتي، مفهوم؟
    Sana bahçeye dokunabileceğini kim söyledi? Open Subtitles من قال بأنه يمكنك أن تلمس الحديقة ؟
    O çocuklara her istediğinde dokunabileceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles أن تلمس هؤلاء الأولاد في أي وقت تريد؟
    Silahlar, ateş etmek ve kıça tekme basmak. Sorunlar, silaha dokunmadan da çözülebilir. Open Subtitles إطلاق نار وركل مرخرات، أتعلم يمكن حل المشاكل بدون أن تلمس السلاح
    Hiçbir şeye dokunmayın. Open Subtitles لا يجب أن تلمس أي شيء.
    Etrafa sor. Alnıma dokunur musunuz? Open Subtitles كلا، عفوا، أيمكنك أن تلمس رأسي؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد