Şehir tasarımında çalışıyorum ve beklendiği gibi, çoğu şehir yetişkinler tarafından tasarlanıyor. | TED | أعمل في مجال التصميم الحضري، وليس مفاجئًا أن غالبية المدن يُصمّمها البالغون. |
Hevesinizi takdir ettim, kızlar, ama bilin ki; bu sokakların çoğu çıkmazdır. | Open Subtitles | أصفق لروحيكما يا فتيات لكنكما يجب أن تعرفا أن غالبية هذه التحقيقات تنتهي بنهايات مسدودة |
İşte bu yüzden mürettebatın çoğu menzilimizdeki bir gezegene gidecek, ...geride kalan bir ekip de gemiye elle kumanda edecek. | Open Subtitles | وهذا هو سبب أن غالبية الطاقم سيذهبون الى كوكب ضمن النطاق ويتركون فريقاً خلفهم |
Amerika'daki seçmenlerin çoğunun beyaz olduğu şaşılacak bir şey değil. | TED | إنه لن يفاجئكم أن غالبية الناخبين في أمريكا بيض |
Kurbanlarının çoğunun uyuşturucu kullandığının bilinmesi tesadüf olamaz. | Open Subtitles | حسنا,لا يمكن لذلك ان تكون صدفة أن غالبية الضحايا هم من مستخدمي العقارات |
Ama muhakkak ülkenin çoğu onu destekliyor olmalı, yoksa Başbakan olamazdı. | Open Subtitles | لكن لا شك أن غالبية البلاد تدعمه وإلا فإنه لن يكون رئيساً للوزراء |
Diğer bir büyük problem ise çoğu akademisyen, bu prestijli ve abonelik bazlı çalışmaları dışarıda yayımlamaya pek de istekli değil. | TED | والمعضلة الكبيرة الأخرى هي أن غالبية الأكاديميين يفتقرون للكثير من الحافز لنشر بحوثهم خارج هذه الدوريات المرموقة القائمة على الإشتراكات. |
Geçenlerde bununla ilgili bir görüş anketi yaptık ve çoğu insanın aslında süper zekâ, bizden her yönden çok daha akıllı olan yapay zekâ geliştirmemizi istediklerini görmeme şaşırdım. | TED | عملنا استطلاع رأي مؤخرًا بهذا الشأن، وقد كنت مندهشًا لرؤية أن غالبية الأشخاص أرادوا أن نبني الذكاء الخارق: الذكاء الاصطناعي الذي يفوقنا ذكاءً بمراحل كثيرة. |
artı, oyuncular çoğunlukla erkek, yani pek çoğu O'nun meydan okumasını görüyordu, değil mi? | Open Subtitles | إضافة إلى أن غالبية اللاعبين ذكور صحيح؟ |
Olay şu: çoğu insan artık kamu görevlilerine sadece bir telefon almak için rüşvet vermediği için yolsuzluk -- en azından bu endüstride -- azaldı. | TED | وإليكم الآتي: بسبب أن غالبية السكان لا يستطيعون إعطاء رشوة لموظفي الدولة لمجرد أن يحصلوا على هاتف، فقد تم الحد من الفساد -على الأقل في هذه الصناعة-. |
Şu anda bir düşünce kuruluşu olan ABD Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'nda çalışıyorum. Hükûmetlere şiddet hakkında tavsiye verdiğim bir kurum ama işin kötü yanı çoğu siyasi, bugün bunların şiddeti değiştirebileceğini anlayamadı. | TED | إنني أعمل حاليًا في مركز أبحاث، في مؤسسة كارنيغي للسلام الدولي، حيث أقدم المشورة للحكومات عن ما يجب عمله إزاء العنف، ولكن السر الخبيث هو أن غالبية المشرعين لا يبالون بهذه التحولات التي جرت على العنف في هذه الأيام. |
Şiddet suçlarının çoğunun karaborsa silah satışlarından olduğuna hem fikiriz. | Open Subtitles | المغزى أن غالبية الجرائم ترتكب بسلاح من السوق السوداء |
Silah sahiplerinin çoğunun daha kapsamlı geçmiş araştırmasından yana olduğunu neden haber yapmıyorsunuz? | Open Subtitles | لم لا نضع في تقريرنا أن غالبية ملاك السلاح يميلون لفحصٍ موسعٍ أشمل... |
Dünya'da yaşayan insanların çoğunun işsiz olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلمين أن غالبية الناس على كوكب الأرض لا يملكون وظائف؟ |