| Bulduğum inanılmaz şey, bir liderin kararlılığı olmadan hiçbir şeyin büyük bir çapta değiştirilemeyeceği. | TED | الأمر المذهل الذي وجدته أن لاشيء يتغير على المستوى الضخم دونما إصرار من قائد. |
| Yer çekiminin öylesine güçIü olduğu hiçbir şeyin hatta ışığın bile kaçamadığı bir yer. | Open Subtitles | مكان حيث الجاذبية قوية للغاية لدرجة أن لاشيء ولا حتى الضوء يمكنه الهرب |
| O andan itibaren hiçbir şeyin onu büyük hayallerini kovalamaktan caydıramayacağını biliyordu. | Open Subtitles | في النظرية النسبية العامة ومنذ تلك اللحظة علمت أن لاشيء من الممكن أن يثنيها |
| Daha sonra, Capitol binasına gittiler sanki bir şey olmamış gibi. | Open Subtitles | وبعد هذا، ذهب لمبنى الكونجرس كما لو أن لاشيء حدث |
| Çoğu kişi suçlarıyla yüzleşmenin çok zor ve hiçbir şey olmamış gibi davranmanın daha kolay olduğunu düşünürler. | Open Subtitles | معظم الناس يجدون أن مواجهة" "جرائمهم أمر صعب للغاية ويعتقدون أن من الأسهل" "التظاهر أن لاشيء حدث على الإطلاق |
| Kesinlikle hiçbir şeyin Korsan Haftası'nı mahvedemeyeceğinin garantisini veriyorum. | Open Subtitles | لديك ضماني أن لاشيء سيحدث ليفسد أسبوع القرصان |
| Benim dahlim olmadan bölgeden hiçbir şeyin geçmediğini göreceksin. | Open Subtitles | ستجد أن لاشيء سيمر.. عبر هذه المقاطعة دون إذن مني. |
| hiçbir şeyin ters gitmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتأكد من أن لاشيء خطأ سيحدث |
| İfadesinde hiçbir şeyin çalınmadığını söylemiş. | Open Subtitles | قال أن لاشيء قد سرق |
| hiçbir şeyin senin suçun olmadığını biliyoruz. Hala hayatta mı? | Open Subtitles | نعلم أن لاشيء من هذا ذنبك |
| Masao Kume hiçbir şeyin istekten bir insanın korkusuyla yüzleşip harekete geçme isteğinden daha güçlü olmayacağına inanmıştı. | Open Subtitles | ماساو كومي) كان مؤمن) أن لاشيء أقوى من الإرادة الإرادة هي السلاح ضد الخوف.. |
| John Woods hiçbir şeyin sonsuza kadar yaşamayacağına inanıyordu. | Open Subtitles | (جون وودز) كان يؤمن أن لاشيء مقدرًا له أن يبقى للأبد |
| Benim dahlim olmadan bölgeden hiçbir şeyin geçmediğini göreceksin. | Open Subtitles | ستجد أن لاشيء سيمر.. |
| Katie'yi Anna'nın cesedinin yanında hiçbir şey olmamış gibi kitap okurken buldum | Open Subtitles | وجدت (كايتي) تقرأ قرب جثة (انا) كـ أن لاشيء حصل |