| Bir adam var, Nazi'nin savaç suçlarında uzman biri. Onunla konuşmalıyız. | Open Subtitles | يوجد رجل خبير في مجرمي الحرب النازيين، يجب أن نتحدث معه. |
| Belki bu konu hakkında Onunla konuşmalıyız. | Open Subtitles | ربما ينبغي لنا أن نتحدث معه حول هذا الموضوع. |
| Emin olmadan söyleyemeyiz ama kesinlikle Onunla konuşmalıyız. | Open Subtitles | لا يمكننا الجزم لكن يجب أن نتحدث معه بالتأكيد |
| Not almıyor. onunla konuşmamız lazım" dediğini unutmayacağım. | TED | هو لا يسجل الملاحظات. نحتاج أن نتحدث معه." |
| onunla konuşmamız gerek. Annesi kesinlikle bunu yapmayacaktır. | Open Subtitles | علينا أن نتحدث معه, أمه طبعاً لن تفعلها |
| Elindekiyle ilgili Onunla konuşmalıyız. | Open Subtitles | لأمننا . نحن نريد أن نتحدث معه بشأن هذا الشخص. |
| Onunla konuşmalıyız hanımefendi. | Open Subtitles | حسناً,سنحتاح أن نتحدث معه يا سيدتي ؟ |
| Onunla konuşmalıyız. | Open Subtitles | نريد أن نتحدث معه |
| Onunla konuşmalıyız. Ona söylemek zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نتحدث معه يجب أن نخبره |
| Onunla konuşmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتحدث معه |
| Onunla konuşmalıyız. | Open Subtitles | نريد أن نتحدث معه |
| - Onunla konuşmalıyız. | Open Subtitles | -يجب أن نتحدث معه |
| - Evet. Onunla konuşmalıyız. | Open Subtitles | - نعم علينا أن نتحدث معه |
| - Onunla konuşmalıyız. - Evet. | Open Subtitles | نريد أن نتحدث معه - نعم - |
| - Onunla konuşmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نتحدث معه - جيّد . |
| Cidden onunla konuşmamız lazım Kate. Yardımcı olamam. | Open Subtitles | (نحتاج فعلاً أن نتحدث معه يا (كيت - لا يمكنني مساعدتكم - |
| onunla konuşmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نتحدث معه |
| onunla konuşmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نتحدث معه |
| Aslına bakarsanız, onunla konuşmamız gerekecek. | Open Subtitles | في الحقيقة ، يجب أن نتحدث معه |
| - onunla konuşmamız gerekiyor. - Anlaşıldı. | Open Subtitles | يجب أن نتحدث معه مفهوم |