| Nanopatch'in getirdiği gelişmeler sayesinde bunlara karşı bir şeyler yapabiliriz. | TED | لذا يحتمل، مع هذه الرافعة التي تقدمها لنا النانوباتش، نستطيع أن نجعل ذلك ممكناً. |
| Bu iki dönüşümü iyi yöneterek, gelecek yüzyılı en iyi yüzyıl yapabiliriz. | TED | باستطاعتنا، إذا عالجنا هذين التحولين بشكل صحيح، أن نجعل القرن القادم أجمل القرون. |
| Ancak burada yapmaya çalıştığımız, binanın kendisini doğanın bir parçası haline getirmek, ki böylelikle doğa parktan şehre doğru uzansın. | TED | ولكن ما نريد أن نفعله هنا أن نجعل المبنى جزءًا من الطبيعة، ليمكننا من تمديد الطبيعة من الحديقة إلى المدينة. |
| Cadılar onu aramaya çalışın olmaz bu yüzden öldü korku yapmak için. | Open Subtitles | أن نجعل الساحرات تخاف أن يموت كي لا يحاولوا أن يبحثوا عنه |
| Kendimizi daha randımansız yapmalıyız böylece daha belirsiz bir sosyal arama motorumuz olacak. | TED | نحن علينا أن نجعل أنفسنا غير فعالين قليلاً وعن طريق ذلك نحن نصنع محرك بحث اجتماعي غير دقيق |
| Eğer daha fazla fare istihdam edersek sonucu daha da iyi hale getirebiliriz. | TED | إذا كنت تستطيع جلب المزيد من الجرذان، يمكننا أن نجعل الواقع الناتج أكبر. |
| Eğer insanları bu mülâhazaya inanmaya ikna edersek sonradan bunu hakikate dönüştürebiliriz. | Open Subtitles | نحن يجب أنّ نقنع الناس بفكرتُـك، ثمّ يسعنا أن نجعل ذلك حقيّقياً |
| Cleveland'ın onun iyi birisi olmadığını görmesini ve ona güvenmemesi gerektiğini göstermek için birisiyle işi pişirirken... | Open Subtitles | في الواقع، نحن نحاول أن نجعل كليفيلند يرى بأنها سيئة وأن لا يثق بها وإذا عرف بتآمركم |
| O kabusların tekrar gitmesini sağlayacağız. | Open Subtitles | علينا فقط أن نجعل تلك الكوابيس ترحل ثانية |
| Bekli insanların daha çok paraları olduğunda daha çok tasarruf yapmalarını sağlamalıyız. | TED | ربما ينبغي علينا أن نجعل الناس يدخرون أكثر عندما يكسبون مالا أكثر. |
| Son olarak parçacıkların kutuplar üzerine gitmelerini sağlayabiliriz,... ...böylece iklim mühendisliğini iyice kutuplara odaklı şekilde ayarlayabiliriz. | TED | و أخيرا, يمكننا أن نجعل الجزيئات تهاجر إلى القطبين, فيمكننا أن ننظم الهندسة المناخية لتركز على القطبين. |
| Burayı dünyanın en önemli doğaüstü araştırmalar merkezi yapabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نجعل من هذا المكان مركزاً لأبحاث ما فوق الطبيعة. |
| Herkes onu bilir. Biz sporumuzu birlikte yapabiliriz. | Open Subtitles | كل شخص يقوم بعمله يمكننا أن نجعل رياضتنا عامة سوية |
| Belki yapabiliriz. Geriye çevirebiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نجعل ذلك كأن لم يحدث أصلا |
| Şu an ortalama 6-8 hafta arası ama daha hızlı yapmaya çalışacağız. | TED | حالياً، المتوسط هو ستة إلى ثمانية أشهر، لكننا نحاول أن نجعل الأمر أسرع. |
| Ama aynı zamanda kendi kendini devam ettirecek klinikler yapmaya çalışıyoruz bu sayede insanlar başka şeyler için para harcayabilir. | TED | لكن نحاول أيضا أن نجعل تلك العيادات ذاتية الوجود كأن يدفع الناس بصورة أو بأخرى. |
| Düşündüm ki, yaratıcılar olarak bizi ortadan kaldırabilir ve müziği onun ifadesi yapmaya çalışabilir miyiz? ve onu takip eden animasyonu elde edebilir miyiz? | TED | لذا كنت أفكر، هل يمكن إزالتنا نحن كمبتدعين ونحاول أن نجعل الموسيقى هي الصوت ونجعل الرسوم المتحركة تتبعها. |
| Bir de tabi, dünyayı daha iyi bir yer yapmak istiyoruz Bu yöndeki girişimlerimizden biri de Google Foundation. ve bunun kuruluş aşamasındayız. | TED | لكن جزئياً، يجب أن نجعل العالم مكاناً أفضل، ولذا فهناك شئ سنشرع فيه وهو مؤسسة قوقل، ونحن في عملية تأسيسها. |
| Bu temel ayrımı hassas şekilde yapmak, gerekli ve gereksiz acı çekmek arasında bize bugün üç temel ipucundan birincisini verir. | TED | أن نجعل النظام حساس لهذا الإختلال الأساسي بين الألم والألم الغير ضروري يعطينا أول ثلاثة تلميحات تصميميه لهذا اليوم |
| Bence, patronlarımızı, çalışanlarına karşı sorumlu tutmak için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. | TED | وأعتقد أنه يجب أن نجعل مديرينا ورؤسائنا مٌلتزمون تجاه مرؤوسيهم بأي صورة ممكنة |
| Bu güvensizlik halkasının sonucu olarak tarımı uygun bir seçim yapmalıyız. | TED | لإنهاء هذه الحالة من انعدام الأمن لابد أن نجعل الزراعة خيارًا متاحًا |
| Yani, eğer bin kişiden oluşan bir topluluğumuz varsa ve o topluluğa bir patojene karşı bağışıklık kazandırmak istiyorsak. herkesi bağışık hale getirmemiz gerekmez. | TED | لذا ، إذا كان لدينا سكان من ألف شخص و نريد أن نجعل السكان لديهم مناعة من مسببات المرض ليس علينا تحصين كل شخص |
| Ben de anlaşmamızı sürekli hale mi getirsek diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكر ربما نستطيع أن نجعل هذا الأمر ترتيباً دائماً |
| Şimdi yapmamız gereken şey ise kertenkeleyi kafasını buraya sokması için ikna etmek. | Open Subtitles | ما علينا فعله هو أن نجعل السحلية تدخلها من رأسها |
| Georges Baba'ya filmi göstermek için Tabard'ı getirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نجعل تابار يعرض الفيلم على الأب جورج |
| İnsanların bizi farklı gözle görmesini nasıl sağlayacağız? | Open Subtitles | اذا , كيف تعتقد أنه يمكننا أن نجعل الناس يروننا بطريقة مختلفة ؟ |
| Çiftçi olmaktan gurur duymalarını sağlamalıyız, ... ... çünkü hayatta kalmamıza izin veriyorlar. | TED | علينا أن نجعل منهم فخورين كونهم مزارعين لأنّهم يسمحون لنا بالبقاء على قيد الحياة. |
| Ve hiçbir robot hiçbir şeyi mükemmel yapmasa da, kurallar öyle ki, kendi hedeflerini sağlam bir şekilde beraber yapmalarını kolektifle sağlayabiliriz. | TED | وعلى الرغم من أنه ليس هناك آلي واحد يقوم بمهمته على أكمل وجه القوانين هي أن نجعل المجموعة كلها تصل لهدفها بقوة سوياً |