| Bu sebeple, kendimize şu soruyu sormalıyız: Neden kadınların sağlığını şansa bırakalım? | TED | لذا يجب علينا أن نسأل أنفسنا: لماذا نترك صحة النساء لمحض صدفة؟ |
| Tamam, biz kendimize sormalıyız, biz kölesiz bir dünya içinde yaşamak istiyor muyuz? | TED | حسنا، ينبغي أن نسأل أنفسنا، هل نحن راضون بالعيش فيه عالم فيه استعباد. |
| Şimdi şu soruları sorabiliriz, sadece varlıkla ilgili de değil. | TED | والآن، يمكننا أن نسأل هذه الأسئلة، على فكرة، ليس فقط عن الثروة. |
| Ve sonra şunu sormak zorundayız: Bundan kim sorumlu olmalı? | TED | ثم علينا أن نسأل: من يجب أن يكون مسؤولاً عنها؟ |
| Eğer aslında kullanmıyorlarsa, maymunlara para hakkında nasıl soru soracağız? | TED | كيف يمكننا أن نسأل القرود عن النقود بينما هم في الواقع لايستخدموها؟ |
| Şu anda yapmamız gereken, bunun çok daha derin bir hâli. Kendimize soralım, sahip olunan şeylerle tanımlanmayan bir hayat yaşamak ne anlama gelir? | TED | ما ندعو إليه اليوم، أعمق من ذلك بكثير، وهو أن نسأل أنفسنا ماذا يعني أن نحيا حياة غير محددة بأشياء. |
| veya daha iyisi, Peder Weber'e cemaatimizde bir koro isteyip istemeyeceğini sorarız. | Open Subtitles | أو الافضل أن نسأل البابا ويبر لو كان يرغب بفرقة في كنيستنا |
| Galiba kendimize şunu sormamız gerek: | Open Subtitles | أنت تعرف، أظن علينا أن نسأل أنفسنا |
| Belki de dev gibi bıçağı olan çılgın adama sormalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نسأل الرجل المجنون صاحب السكينة الكبيرة القديمة |
| Belki de kendimize onun ölümünden en çok kim çıkar sağlıyor diye sormalıyız. | Open Subtitles | ليس لدي فكرة ربما يجدر أن نسأل أنفسنا من يستفيد من مموته ؟ |
| Belki de kendimize onun ölümünden en çok kim çıkar sağlıyor diye sormalıyız. | Open Subtitles | ليس لدي فكرة ربما يجدر أن نسأل أنفسنا من يستفيد من مموته ؟ |
| Her restorana, her süpermarkete etlerinin nereden geldiğini sorabiliriz. | TED | ويمكن أن نسأل كل مطعم، وكل سوبر ماركت، من أين يحصلون على اللحوم. |
| Sorabiliriz: Tüm dinleyiciler arasında tepkiler ne kadar benzemekte? | TED | ويمكننا حينها أن نسأل: ما مدى تشابه المؤشرات بين جميع المستمعين؟ |
| Konuyla ilgili şeyler sorabiliriz, ama onun dışındakiler çok tehlikeli. | Open Subtitles | يجب أن نسأل ما الذي ذو علاقة لكن أيّ شيء بعد ذلك خطر |
| - Babanıza Drew Imroth hakkında bazı sorular sormak istiyoruz. | Open Subtitles | نود أن نسأل والدك بعض الأسئلة عن ، درو إيمروث |
| Sorular sormak zorundayız, zor sorular, bu şekilde bir şeyleri saymaktan öteye onları anlamaya başlayabiliriz. | TED | يجب أن نسأل أسئلة، و أسئلة صعبة، لنجتاز مرحلة عد الأشياء لفهمهم. |
| DC: Pekâlâ, şimdi kaptana ne sormak istediğimize karar verelim. | TED | ديفيد: حسنًا، الآن يجب أن نُقرر ماذا نُريد أن نسأل القائد. |
| Aptal yaşlı herif. Etrafta sadece soru mu soracağız? | Open Subtitles | العجوز الملعون، هل قصد أن نسأل في الأرجاء فقط؟ |
| Akşam evimize gidip yemeklerimizi yiyeceğiz ve kendimize bu adamı, masum bir insanın canını almaya ve ona bu derece hunharca davranmaya iten nedir diye soracağız. | Open Subtitles | الليلة عندما نذهب لمنازلنا نحظى بوجبة عشاء جيدة يجب أن نسأل مالذي يدفع برجل إلى قتل نفس بريئة |
| Öyleyse kendi kendimize soralım: Bizler bu olağanüstü sabit Holosen durumuna bir tehdit mi oluşturuyoruz? | TED | يجب أن نسأل أنفسنا: هل نحن نهدد هذا الإستقرار الغريب لمرحلة الهولوسين هذا؟ |
| Eğer soruşturma yapmamıza müsaade etmezseniz, biz de kendi kendimize "acaba neden" diye sorarız. | Open Subtitles | حسنا إذا قررت ألا تساعد في تحقيقنا سنضطر أن نسأل أنفسنا لماذا؟ |
| Galiba kendimize şunu sormamız gerek: | Open Subtitles | أنت تعرف، أظن علينا أن نسأل أنفسنا |
| Sana birşey sormam gerek. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى أن نسأل لك شيئا. |
| Eğer bir temel kuracaksak o hâIde kendimize şunu sormalıyız. | Open Subtitles | وإذا كنا سنقيم خط أساس، عندها يجب أن نسأل أنفسنا.. |