| Ve bu yerin gerçekten bir farklılık yaratacağını mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | و أنت تعتقد حقاً أن هذا المكان سيحدث أي اختلاف؟ |
| Doktor, annemle babama bu yerin kâbuslarıma bir son vereceğini söyledi. | Open Subtitles | الدكتور قال لأمي و أبي أن هذا المكان سيجعل الكوابيس تختفي |
| Ama Bu yer uzun bir süre general gördü. | Open Subtitles | و لكني أعتقد أن هذا المكان رأى حنرالات بما فيه الكفاية |
| Aslında burası o kadar da kötü bir yer değil. | Open Subtitles | أتعلمين ؟ أظن أن هذا المكان ليس سيئاً لهذه الدرجة |
| Tüm duymak istediğin Buranın mükemmel bir yer olduğu. | Open Subtitles | كلا، كل ما تريدين سماعه أن هذا المكان رائع |
| Hey ! Sana Buranın iyi bir yer olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | هاى, أرأيت, لقد أخبرتك أن هذا المكان رائع |
| Duruma bakılırsa, burayı temizlemek en az üç gün sürecek. | Open Subtitles | يبدو أن هذا المكان سيأخذ ثلاثة أيام حتى ينظف. |
| Ama burasının gerçekten de sihirli olduğunu o zaman anladım. | Open Subtitles | لكن.. في ذلك الحين علمت أن هذا المكان سحري حقاً |
| Efsaneye göre burası gerçek anlamda terk edilmemiş. | Open Subtitles | مجرد أسطوره يا رجل يقولون أن هذا المكان لم يهجر فعليا |
| bu yerin sadece yetişkin fizyolojisini etkiliyor olması mümkün. | Open Subtitles | من المحتمل أن هذا المكان يؤثر فقط فى الأشخاص البالغين |
| bu yerin herkese açık olduğunu söylemiştik. Eğer birisi... | Open Subtitles | لقد أخبرونا أن هذا المكان غير مؤمَّن جيداً ..و إن حاول أحدهم أن |
| bu yerin gerçekte kim olduğunu sana göstereceğini söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن هذا المكان سيظهر لك ماهيتك الحقيقية |
| Bu yer milyonlar değerinde olmalı. Neden terkedilmiş ki? | Open Subtitles | لا بد أن هذا المكان يساوي ملايين لم تركوه ورحلوا؟ |
| Bu yer hayaletli mi diye hep merak etmişimdir. Bu mümkün. | Open Subtitles | لطالما فكرت أن هذا المكان مسكون لا بد أنه كذلك |
| Sen burada olduğuna göre Bu yer sır değilmiş. | Open Subtitles | بما أنك هنا، فيعني أن هذا المكان لم يعد سراً |
| Çünkü aradığımız şeyi bulursak o zaman burası tehlikeli bir yer demektir. | Open Subtitles | لأنه إذا وجدنا ما نبحث عنه فهذا يعني أن هذا المكان خطير |
| Burası kılıçla dövüşmek için uygun bir yer değil. | Open Subtitles | من الواضح أن هذا المكان ليس مناسباً للمبارزة |
| Buranın pek tarzına uyacağını sanmazdım. Onun için fazla sessiz. | Open Subtitles | لم أحسب أن هذا المكان من نمطها هادئ جداً بالنسبة لها |
| Buranın bir polis karakolu olmadığından emin olana kadar saklamak istedim. İyi yaptın. | Open Subtitles | حسنا ، خبأتها لحين التأكد أن هذا المكان ليس محطة للشرطة |
| Ben inanıyorum ki eğitim, hoşgörü ve saygıyla burasının ışık dolu bir yer olduğunu herkese gösterebiliriz. | Open Subtitles | أن أؤمن بأنه بـ التعليم .. و التسامح و الإحترام يمكننا أن نُرى الجميع أن هذا المكان يملأه النور |
| Buranın bu kadar hızlı bir yer olduğunu söylememiştin. | Open Subtitles | لم تقولي لي أن هذا المكان عبارة عن حاوية |
| Lütfen süpürmeyi bırakın. burayı suç mahalli ilan ediyorum. | Open Subtitles | توقف عن جمع هذا الزجاج الأمر واضح الأن أن هذا المكان يعتبر مسرح جريمة |
| burasının güvenli olduğunu sanırken evcilik oyunumuza devam etmek problem değildi. | Open Subtitles | هناك شيء هنا منذ فترة ونحن نظن أن هذا المكان آمن |
| Bana dediklerine göre burası eskiden gelişiyormuş. Meşgul fabrikalar bir şeyler yapıyor işçiler deli gibi çalışıyormuş. | Open Subtitles | قالوا لي أن هذا المكان كان يزدهر، مصانع مشغولة في صناعة أشياء |