| Birazdan bana yetişir, kağıt işlerini yapmanda Sana yardım eder. | Open Subtitles | سيأتى خلفى بعد قليل يمكنه أن يساعدك فى الأوراق الرسمية |
| Sana yardım edebilecek biri gönderdi bizi. | Open Subtitles | نحن سنقدِّمُ لكي واحداً يمكنه أن يساعدك. |
| İstediğinizi düşündüğünüz şeye yaklaşmak, yapmayı hayal ettiğinizden daha fazlasına ulaşmanıza yardımcı olabilir. | TED | فأن تصبح قريباً مما اعتقدت أنك تريده يمكنه أن يساعدك في تحقيق أكثر مما حلمت أن بإمكانك تحقيقه. |
| Rayında gitmende sana yardımcı olabilir diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أن ذلك يمكن أن يساعدك في وضعك على الطريق الصحيح |
| Onu ara ve yardım iste! | Open Subtitles | اتصل به و أخبره أن يساعدك |
| Rejim ilacı satan şirketlere yetersiz işlevleri yüzünden dava açman için Sana yardım edebilir. | Open Subtitles | هو يمكن أن يساعدك بان تقاضي شركة حبوب التخسيس |
| Piper, neden beni ve Sana yardım etmeye çalışan tüm psikiyatristleri iblisleştirmekte ısrar ediyorsun? | Open Subtitles | بايبر لماذا تصرين أن تشوهي صورتي و كل مختص حاول أن يساعدك ؟ |
| Umarım ne kadar çok sevildiğini anlamana yardımcı olur. | Open Subtitles | أتمنى أن يساعدك ذلك عندما تعلم كم كان يحبك. |
| Aslında, çoğunu kendin yapıyorsun ama birinin Sana yardım etmesi gerekiyor. | Open Subtitles | تجري معظم العمل بنفسك ثم على أحدهم أن يساعدك |
| BETTY FORD'UN KLİNİĞİ Biri Sana yardım etmeden önce bir problemin olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | عليك الاعتراف بأنّ لديك مشكلة قبل أن يساعدك أحد |
| Sid'in babası Sana yardım edemez. | Open Subtitles | ألا يمكن لأبو سيدنى أن يساعدك وقد كان متزوج من مورين |
| Eğer bu işi kıvırırsan FBI da Sana yardım eder. | Open Subtitles | يمكن لمكتب المباحث أن يساعدك أن قمت بمهمتك |
| Belki sana başka biri yardımcı olabilir, ama burası ilaç dükkanı değil! | Open Subtitles | حسناً.. ربما يمكن لشخص آخر أن يساعدك,. ؟ |
| Tanrı sana yardımcı olabilir. Herkes benim gibi düşünüyor. | Open Subtitles | الله يقدر أن يساعدك وكل من يشعر بما أشعر به |
| Buradan bir kaç blok ötede bir arkadaşım var, o sana yardımcı olabilir. | Open Subtitles | لدي صديق يدير عملا على بضعة أحياء من هنا يمكنه أن يساعدك |
| Sadece kurtarıcından yardım iste. | Open Subtitles | فقط إطلبي من المنقذ أن يساعدك |
| Pernille, sen hastaneyle alakalı şeylerle ilgilen. John'dan kayıtlar konusunda yardım iste. | Open Subtitles | (برنيل), اجمعي كل ما يتعلق بالمستشفى اطلبي من (جون) أن يساعدك |
| sadece seni seven şu anda yardım edebilir, falcı. | Open Subtitles | فقط حبيبك يمكن أن يساعدك الآن قارئ النخلة |
| Tenzin sana en iyi Avatar olman için yardım etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | تانزن" يحاول أن يساعدك لتصبحي أفضل أفاتار بالإمكان |
| Umarım bu, saldırıların ardındakini bulmanıza yardımcı olur. | Open Subtitles | أتمنى أن يساعدك على العثور على منفذ هذه الهجمات. |
| İnsanlarına ne olduğu hakkında size yardım edebileceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن دافوس هذا قد يكون قادرا على أن يساعدك لمعرفة ما حدث لقومك ؟ |
| Ama bizim iyi hissetmemize... yardım edecek burası gibi yerler olduğunu biliyorum... ve gerçekten ihtiyacım olan şey bu. | Open Subtitles | .ولكني أعرف أنّ مكاناً كهذا من المفترض أن يساعدك على التحسن وهذا حقاً ما أحتاجه |
| Birinin sana bir saat içinde yardım edebileceğini düşünmenin nedeni ne? | Open Subtitles | مالذي يجعلك تعتقد أن هناك من يمكن أن يساعدك في ساعة؟ |