ويكيبيديا

    "أن يفعله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapabileceği
        
    • yapmaya
        
    • yapması gereken
        
    • yapmasını
        
    • yapacak
        
    • yapamayacağı
        
    • yapar
        
    • yapamayacağını
        
    Bu aslında bir konuşmacının bir konuşmadan sonra yapabileceği en korkunç şey. TED هذا بالظبط أكثر شئ مفزع يمكن أن يفعله متحدث بعد إلقائهم خطاب.
    Paranın yapabileceği şeyleri biliyorum ama daha önemlisi, yapamayacağı şeyleri de biliyorum. Open Subtitles أعرف ما يفعله المال والأهم، أعرف ما لا يمكن للمال أن يفعله
    Tiyatronun yapması gereken bu ve bizim de en iyi şekilde yapmaya çalışmamız gereken şey bu. TED هذا ما يفترض أن يفعله المسرح، وهذا ما نحتاج إلى محاولة القيام به بأفضل ما يمكننا.
    Fakat onun yapmaya calistigi sey butun havayi disariya pompalayabilmekti, ve aynı zamanda icinde neler olacagini gormekti. TED لكن ما كان يحاول أن يفعله هو ضخ كل الهواء خارجه، ثم رؤية ما الذي يحدث بداخل هناك.
    Karısı ve kızı yoktu ama hala yapması gereken bişey vardı. Open Subtitles غادرت زوجته وابنته. لكن هناك شيئاً واحداً متبقياً عليه أن يفعله.
    Problem, Batı'ya doğru baktığınızda. Batı'nın yapmasını istediği şeyi yapmıyor. TED والمشكلة هي أنه عندما ننظر للغرب، فإنه لا يفعل ما يريد الغرب أن يفعله.
    Benim için denizden çok uzak kalıyor. Orada bütün gün yapacak ne var ki? Open Subtitles انه يعتبر بعيداً جدا عن البحر بالنسبة لي ما الذي يمكن للمرء أن يفعله هنا طيلة النهار
    Benim gibi aslan kalpli olan herkesin yapabileceği bir şeydi. Open Subtitles لم يكن شيئاً بالنسبة لأي شخص بقلب أسد أن يفعله
    Madem Zero'sun... Hayır, bu sadece Zero'nun yapabileceği bir şey. Open Subtitles لا , هذا الشيئ لا يستطيع الا زيرو أن يفعله
    İşini hakkıyla yapan profesyonel bir terapistin yapabileceği her şeyi yaptım. Open Subtitles فعلت كل ما يستطيع المعالج المحترف أن يفعله ليحلل لقمة عيشه..
    Onun ne tür kötülükler yapabileceği hakkında hiç bir fikrin yok. Open Subtitles ليس لديك أي فكرة عن نوع الشر الذي قادر أن يفعله
    Ve bir sloganımız var: Bir çocuğun bir oyuncakla yapabileceği en iyi şey onu kırmaktır. TED ولدينا شعار أن أحسن ما يمكن أن يفعله الطفل باللعبة هو تكسيرها.
    Ne yapmaya çalıştığı çok belli, sayın yargıç bize suçluyu unutturmaya ve hukuku dava konusu yapmaya çalışıyor. Open Subtitles سيادة القاضى ، من الواضح ما يحاول أن يفعله إنه يحاول أن ينسينا الخارج على القانون و أن يضع القانون للمحاكمة
    Seamus o suya ne yapmaya çalışıyor? Open Subtitles ما الذي يحاول سيموس أن يفعله بكوب الماء؟
    İnsana yakışan her şeyi yapmaya hazırım. Fazlasına kalkışan insan değildir. Open Subtitles لدي الجرأة لكل ما يمكن أن يفعله البشر أما من يفعل ذلك الشيئ فهو ليس بشرياً
    Ve yapması gereken ilk şeyin onu, ona vermek olduğunu biliyordu. Open Subtitles وعرف ما كان عليه أن يفعله أولاً قبل أن يعطيه أياه
    Smullyan hilesi, gerçeği veya sahtekarlığı, trolün ne yapmasını istediğine bağlı olan bir ifade söylemekten ibarettir. TED الحل الذي توصل إليه سموليان هو أنك تستطيع قول جملة تتوقف صحتها أو خطؤها على ما تريد من الوحش أن يفعله.
    Biz de bu akşam Tommy ne yapacak diye merak ediyorduk. Open Subtitles كنا نتسائل تواً عما يجب أن يفعله تومي الليلة
    Oysa şimdi hiç birimizin asla yapamayacağı en yaratıcı projeye girişmek üzereydim: Bir hayatı yeniden kurmak. TED ولكن الآن أنا على وشك الشروع في المشروع الأكثر إبداعا الذي يمكن أن يفعله أي منا في أي وقت : إنه إعادة بناء الحياة.
    O ne yapması gerekiyorsa onu yapar, ben de ne yapmam gerekiyorsa onu. Open Subtitles انه يفعل ما عليه أن يفعله و أنا أفعل ما علي أن أفعله
    Evliliğin bu noktasında, bir eş kocasının ne yapabileceğini ve yapamayacağını bilmelidir. Open Subtitles في هذه المرحلة من الزواج ، والزوجة يجب أن تعرف ما يمكن أن يفعله زوجها وما لا يستطيع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد