"أن يفعلوه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• onların yapmasını
• yapmaları
• yapabileceği
• yapması gereken
• Böylesi pervasız

Bu onların yapmasını istediğin şey mi, yoksa senin yapmak istediğin şey mi?
هل هذا ما تريدهم أن يفعلوه.. أو ما تريده أنت؟

Onların yapmaları gereken şey karılarının sözlerine biraz daha kulak vermek.
ما على هذه الدول لتفعله، ما عليهم أن يفعلوه يحتاجوا أن يسمعوا لنسائهم أكثر قليلاً

Bunu yap ki, kimsenin sana yapabileceği bir şey olmasın asla.
قومي بفعل ذلك ، ولا يوجد هناك شيء يمكن أن يفعلوه لك. أبداً.

Ve sadece hatırlayın, şöyle bir düşünün, çocuklara öğrettiğimiz şey bu ve bu onların yapması gereken şey.
وفقط تذكروا في الغاية الأدنى ضمنياً هذا ما نقوم بتعليمه للأطفال بالنسبة لما يجب أن يفعلوه

Böylesi pervasız bir nefrete karşı İnsanlar ne yapabilir ki?
ما الذي يمكن للبشر أن يفعلوه تجاه هذا الكره العظيم؟

- Yapmadılar. Geriye bakınca, yapmaları lazımdı.
لا لم يفعلوا ذلك فى حين أنه كان لزاما عليهم أن يفعلوه

Ruhani dünyaya göçmeden önce yapmaları gereken bir şeyler.
شيئًا عليهم أن يفعلوه قبل أن يكملون عبورهم للعالم الروحاني.

Onları sonuca ve yapmaları gereken şeye bir adım daha yaklaştırırsın.
وادفعيهم خطوة إلى الأمام إلى حيث يجب أن يكونوا وما يجب أن يفعلوه

- Doktorların daha fazla yapabileceği bir şey yok.
-الأطباء قالوا لا يوجد المزيد يمكن أن يفعلوه .

Tanık Koruma Programı'na şu anda son vermem için yeterli bir neden ve Washington'daki yakın dostlarının bu konuda yapabileceği hiçbir şey yok.
لإنهاء برنامج حماية الشهود في الوقت الحالي وليس هناك شيء لعين يمكن لكل المقربين لك في (واشنطن) أن يفعلوه

Bir haydutun yapması gereken ilk şey birine yardım eli uzatmaktır.
أترى، فأول شيء على الخارجين عن القانون أن يفعلوه هو مدّ يد المساعدة

Adamın yapması gereken, bir adamın yapması gerekendir, değil mi?
يفعل الرجال ما يريدون أن يفعلوه