| Bakış açısının önemini aktarmak için de Beauvoir, en zorlu kitabına henüz başlamıştı. | TED | لإيصال أهمّيّة منظورها، لجأت دي بوفوار إلى أكثر كتبها المليئة بالتحديات على الإطلاق. |
| Sen bir aynanın önemini herkesten daha iyi anlarsın. | Open Subtitles | وحريّ بكَ دوناً عن الجميع أنْ تفهم أهمّيّة المرايا |
| Ben bir gerçek aşk tutkunuyum, tatlım daha da önemlisi yarattığı şeyin. | Open Subtitles | أنا معجبٌ بالحبّ الحقيقيّ يا عزيزي... و الأكثر أهمّيّة... معجبٌ بما يخلقه. |
| Daha da önemlisi, gerçekmiş gibi okunur. | Open Subtitles | والأكثر أهمّيّة أنها ستنطلي عليهم |
| Dava biraz daha önemsizdi. | Open Subtitles | هذا أقلّ أهمّيّة. |
| Dava biraz daha önemsizdi. | Open Subtitles | هذا أقلّ أهمّيّة. |
| İhtiyatlı olmanın önemini anladığın için memnun oldum. | Open Subtitles | يسرّني أنّك تفهم أهمّيّة التكتّم |
| Ki bu da bana, Bayan Zane, sana verdiğim görevin önemini kavrayamadığını gösteriyor. | Open Subtitles | مِمّا يوحي إليّ يا آنسة (زاين)، أنّكِ فشلتِ في إدراك أهمّيّة المهمّة التي وكّلتها إليكِ. |
| Artık görevin önemini kavradın. Kayıp mı oldunuz? | Open Subtitles | -ها قد فهمتَ الآن أهمّيّة مهمّتنا |
| - Şu anda plandan önemlisi yok. | Open Subtitles | -الأمر الأعظم أهمّيّة هو الخطّة . |
| Dava biraz daha önemsizdi. | Open Subtitles | هذا أقلّ أهمّيّة. |