| İnsansız aracı tamamen otomatik şekilde 160,000 km üzerinde sürdük. | TED | لقد قطعنا أكثر من 100,000 ميل بصورة جيدة، لم تكن كلها بطريقة أوتوماتيكية. |
| Bunu otomatik olarak bilinçsiz bir şekilde yapıyoruz. | TED | وأنتم تفعلون ذلك بطريقة أوتوماتيكية وبلا وعي. |
| Ama bu araba otomatik. Hiç vitesi yok. | Open Subtitles | . لكن هذه السيارة أوتوماتيكية لا يوجد بها نواقل |
| Hayır, filmlerin hiçbirini izlemiyoruz, tamamen otomatik çalışıyor. | Open Subtitles | لا، نحن لا نشاهد أي من المشاهد جميعا أوتوماتيكية |
| Her mermi tek başına daha az güçlüdür ama onları makineli tüfeğe koyup yüzlercesini birden gönderebilirsin. | Open Subtitles | إذ تكون الطلقة منها أقل قوة , لكن يمكن وضعها في بندقية أوتوماتيكية لإطلاق المئات منها. |
| Deniz feneri otomatiğe bağlandı. O yüzden gitmemize gerek kalmadı. | Open Subtitles | لقد أصبحت المنارة أوتوماتيكية بعد أن تم تحديث النموذج |
| Gerisi otomatik. | Open Subtitles | إلى جهاز الكمبيوتر والبقية مسألة أوتوماتيكية |
| Kendi iyilikleri icin Bruce Lee ve karate cocuklara soyle hicbirimiz otomatik siah tasimiyoruz. | Open Subtitles | من أجل مصلحته , قل لبروس لي و لشباب الكاراتيه أن لا أحد منا يحمل أسلحة أوتوماتيكية |
| Üzgünüm.Artık deniz fenerleri otomatik çalışıyor sanıyordum. | Open Subtitles | أنا آسفة أعتقدت أن كل المنارات قد أصبحت أوتوماتيكية في وقتنا الراهن |
| Üzgünüm.Artık deniz fenerleri otomatik çalışıyor sanıyordum. | Open Subtitles | أنا آسفة اعتقدت أن كل المنارات قد أصبحت أوتوماتيكية في وقتنا الراهن |
| otomatik silahlar taşıyorlar ve ellerinde rehineler var. | Open Subtitles | إنهم يحملون أسلحة أوتوماتيكية و لديهم رهائن |
| Evet, 12'lik bir MPS otomatik Hücum av tüfeğinin ucuyla. | Open Subtitles | أجل، بعقب بندقية أوتوماتيكية قياس الذخيره 12 |
| otomatik silahlı adamlar ne derse onu yaparım. | Open Subtitles | أنفّذ ما يطلبه مني رجال يحملون أسلحة نصف أوتوماتيكية |
| İki adam, kar maskeleri ve otomatik silahları vardı. | Open Subtitles | رجلان. يرتديان أقنعة تزلج و يحملان أسلحة أوتوماتيكية. |
| Umumi tuvaletlerde klozetin üzerine otomatik sifon yapılır çünkü insanların bir sifonu çekeceğine dahi güvenilmez. | Open Subtitles | لقد اضطروا لتركيب مراحيض أوتوماتيكية لأنهم لا يثقون بالبشر في تنظيفها بعد قضاء حاجتهم |
| yarı otomatik tüfekleri, tam otomatiğe dönüştürme olayında olduğu gibi? | Open Subtitles | كما في تحويل البنادق من شبه أوتوماتيكية لأوتوماتيكية بالكامل؟ |
| Veya belki de otomatik yazmaydı. | Open Subtitles | هل تقمست جسده؟ أو ربما كانت كتابة أوتوماتيكية |
| otomatik silahlı, polise ateş açan birden çok şüpheli. | Open Subtitles | تحصن متعددة المشتبه فيهم ، أسلحة أوتوماتيكية. |
| Her mermi tek başına daha az güçlüdür ama onları makineli tüfeğe koyup yüzlercesini birden gönderebilirsin. | Open Subtitles | إذ تكون الطلقة منها أقل قوة , لكن يمكن وضعها في بندقية أوتوماتيكية لإطلاق المئات منها. |
| Duvarlar beton karanlık koridorlarda makineli tüfekli, eli palalı tipler var... | Open Subtitles | لديهم جدران إسمنتية, ورجال بأسلحة أوتوماتيكية وحراب وأقبية معتمة... |
| Deniz feneri otomatiğe bağlandı. O yüzden gitmemize gerek kalmadı. | Open Subtitles | لقد أصبحت المنارة أوتوماتيكية بعد أن تم تحديث النموذج |