| Bilirsin, Ben sadece sana söylemek zorundayım, Ben gerçekten çok bu şarkıyı seviyorum. | Open Subtitles | كما تعلم، أود فقط أن أقول لك, أنا حقا أحب هذه الأغنية كثيرا. |
| Ben kaybetmeye önem vermem. Ben sadece para için oynamayı severim. | Open Subtitles | أنا لا أهتم بالخسارة أود فقط جولة أخرى لأجل أموالي |
| Ben sadece yatağımın altında ne olduğunu öğrenmek istiyorum, hepsi bu. Çıldırmadım. | Open Subtitles | أود فقط ان اعرف ما يدور حولي ، لست غاضبا |
| Eğlenebiliyorken tadını çıkarmak istiyorum sadece. | Open Subtitles | لماذا، أود فقط أن أستمتع بهذه اللحظة بينما أستطيع |
| - Onunla tanışmak istiyorum sadece. | Open Subtitles | أمي , أنت تتدخلين في شؤوني أود فقط الألتقاء بها |
| Şunu söylemek isterim ki, belki burada olmalarının bir nedeni vardır. | Open Subtitles | أود فقط أن أقول إنني أعتقد أنهم ربما يكون نقطة هنا. |
| Tanrım, isterdim ki birisi onunla... bu konuyu konuşsun. | Open Subtitles | الله، أود فقط كان هناك شخص الذين يمكن أن تحصل من خلال لها. |
| Ben sadece davayı çözmeye çalışırım. | Open Subtitles | تعلمون ، فإن الطريقة التي أعمل بها هو أود فقط أن حل هذه القضية. |
| Ben, sadece, topu deliğe sokmayı istiyorum. | Open Subtitles | أود فقط للحصول على الكرة في حفرة. هذا كل شيء. |
| Ben sadece şu piknik olayının birisiyle temas kurmak ve diğer insanlarla düzenli ilişkiler sağlamak için iyi bir yer olacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | أود فقط القول بأن هذا الحفل سيكون مناسبا للتعرف إلى آخرين واقامة علاقات جديدة معهم |
| Aferdersiniz, Ben sadece kayıt için beyanımın geri kalanının göndermek istiyorum. | Open Subtitles | معذرةً، أود فقط أن أقدم بقية .بياناتي على سجل |
| Ben sadece geri dönmeye hazır olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أود فقط التأكد من أنّك مستعـــــدة للأوبة إليه |
| Ben sadece Alvin'e gitmeye çalışıyordum, sen beni cennetine aldın. | Open Subtitles | كنت أود فقط العودة للبيت وأنت أخذتنى للجنة |
| Kendi evimin olmasını ve bir şeyler yapmak için izne ihtiyacım olmamasını istiyorum sadece. | Open Subtitles | أود فقط ما يكفيني لشراء منزل لي وألا يتوجب علىّ الحصول على إذن مُقابل القيام بأى هُراء |
| Sana ve Debra'ya teşekkür etmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | أود فقط أن أشكرك أنت وديبرا |
| - Jerry, elimde bir margarita ile arkama yaslanıp, kitap okumak istiyorum sadece. | Open Subtitles | (أود فقط أن استرخِ، يا (جيري.. (وأقرأ كتباً مع الـ(مارغريتا. (هوشرابكوكتيلوأحدأنواعخمورالفاكهة) |
| - Öğrenmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | أود فقط بعض التوضيح. |
| FO: Meslektaşlarıma Şunu hatırlatmak istiyorum, dünyada 3.500 sivrisinek türü var. | TED | فريدروس: حسنًا، أود فقط أن أُذكر زملائي أن لدينا 3,500 نوع من البعوض في العالم. |
| Bir dakika. Şunu bilin ki.. | Open Subtitles | لحظة واحدة، أود فقط الإشارة إلى أنك الليلة تخليت بنفسك عن كل المزايا |
| Sizi otelimizde ağırlamaktan büyük bir onur duyduğumuzu söylemek isterim. | Open Subtitles | أود فقط أنْ أقول إنّنا فخورون جدّاً لاستضافتك في فندقنا. |
| Ne tür bir arabadan bahsettiğini anlamayı çok isterdim. | Open Subtitles | - أعترف كنت واحدا منهم. أود فقط أن أعرف ما السيارة كنت تتحدث عن. |