| Seninle hayatımda yaptığım en çılgınca şeyi yapmak üzereyim ve adını bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أوشكت أن أفعل الشيء الأشد جنوناً فعلته في حياتي لكها ولا أعرف اسمك |
| Bir hikaye yazdın, bende çaldım şimdiyse... kariyerimin en müthiş filmini çekmek üzereyim. | Open Subtitles | تعال، جيسن أنت أذكى من ذلك انت تكتب القصة انا أسرقها، والآن أنا أوشكت أن أبدأ بالتصوير |
| Bu gerçekten gerekli mi? Beyin anevrizmasından ölmek üzereyim. Bir kalp denetleyicisine bağlanmak ne işe yarar ki? | Open Subtitles | . أوشكت أن أموت بتمدد أوعية المخ ما الذي سيفعله جهاز فحص القلب ؟ |
| Dün gece az kalsın Giancarlo'nun kafasına vuruyordum, Mazinga'nın oğlunu boğazlamak istedim, çünkü o ve arkadaşları babasını bıçaklamak istedi. | Open Subtitles | البارحه أوشكت أن أهشم رأس كارلو .. ابن مازينقا أردت أن أقتله |
| Onun için mi doktorumun az kalsın boğazını kesiyordu? | Open Subtitles | لهذا أوشكت أن تقطع حلق طبيبتي ؟ |
| az kalsın bizi yakalatıyordun. | Open Subtitles | أسم الأغنية [Bob Moses' "Tearing Me Up" plays] لقد أوشكت أن تتسبب في إلقاء القبض علينا |
| Ben de tam bir ara vermek üzereydim. Kıyafetimin uygun olduğundan emin misin? | Open Subtitles | لقد أوشكت أن آخذ إستراحة هل أنت متأكد بأن الزي مناسب ؟ |
| Şimdi hapse girmek üzereyim Kefaletimi ödeyecek kimsem yok benim | Open Subtitles | الآن أوشكت أن أدخل السجنّ ولا أحد يدفع كفالتي |
| Sadede gel. Seviye atlamak üzereyim. | Open Subtitles | اختصر كلامك أوشكت أن أصل لمستوى أعلى هنا |
| Bebeğim, umarım sokulup yatma sigortasını alırsın çünkü dava açmak üzereyim. | Open Subtitles | حبيبتي ، آمل أنه لديك التأمين للعناق لأنني أوشكت أن أقدم طلباً |
| Ben kurtulmak üzereyim. | Open Subtitles | أوشكت أن أهرب بينما أنت على العكس. |
| O Pastor Skip'in oğlu, ben ise bir bebek doğurmak üzereyim. | Open Subtitles | انه إبن قسّ وانا أوشكت أن أضع طفلا. |
| "Şu an askere gitmek üzereyim" | Open Subtitles | أوشكت أن ألتحق بفترة خدمتي العسكرية |
| Bay Rayburn, o gece az kalsın ölüyor muydunuz? | Open Subtitles | هل أوشكت أن تموت في تلك الليلة؟ |
| az kalsın dikizleyecektin. | Open Subtitles | أوشكت أن تختلس نظرة |
| Ve, ha, az kalsın unutuyordum. | Open Subtitles | وقد أوشكت أن أنسى |
| Samimiyetim için beni bağışla teğmen fakat ben seni bırakmak üzereydim. | Open Subtitles | أغفر لي خشونتي, أيها الملازم لكني أوشكت أن أفشلك |
| Bu yüzden onu taksiden atmak üzereydim. | Open Subtitles | لذا، أوشكت أن أطردها خارج سيارة الأجرة |