| Eğer çift ilk kar yağışında çıkmaya devam ediyorsa, mutlu olurlar. | Open Subtitles | إذا إلتقى إثنان في أول تساقط للثلج فسيصبحوا سعيدين |
| Öyleyse ilk kar yağışında Doldam caddesinde yürüyelim. | Open Subtitles | إذن لنتمشى في شارع دولدام أثناء أول تساقط للثلج |
| İlk kar, çıkma, söz, inanıyorum, | Open Subtitles | أول تساقط للثلج ، لقاء ، وعد إنني مؤمن بهذا |
| İlk kar düştüğünde ilk önce teslim olan ben olacaktım. | Open Subtitles | كنت سأكون أول من يستسلم في أول تساقط للثلج |
| Ilk kar yağışı ve çıkma, o zaman mutluluk. | Open Subtitles | أول تساقط للثلج ولقاء بعدها سعاده |
| İlk kar o gün düştü. | Open Subtitles | أول تساقط للثلج في ذاك اليوم |
| İlk kar yağışı mı? | Open Subtitles | أول تساقط للثلج ؟ |
| Yılın ilk kar yağışında. | Open Subtitles | في أول تساقط للثلج هذا العام |
| Bu ilk kar mı? | Open Subtitles | أليس هذا أول تساقط للثلج ؟ |
| İlk kar mı? Çıkma mı? | Open Subtitles | لقاء في أول تساقط للثلج ؟ |
| İlk kar ve çıkma. | Open Subtitles | أجل لقاء في أول تساقط للثلج |