Cerrahideki ilk günüm ve bir insanın kalbini elimde tutuyorum. | Open Subtitles | هذا أول يوم لي بالجراحة وها أنا أمسك بقلب بشري |
Bak, bugün ilk günüm değil. Bu işlerin nasıl yürüdüğünü biliyorum. | Open Subtitles | انظر، ليس وكأنه أول يوم لي أنا أفهم كيف يسير الأمر |
1 Kasım 2002'de okul müdiresi olarak ilk günümdü, ancak Philadelphia'daki okul sistemi içinde aslında ilk günüm değildi. | TED | كان 1 نوفمبر 2002 أول يوم لي كمديرة، ولكن للأسف أول يوم لي كان بمدرسة بمقاطعة فيلادلفيا |
Buradaki ilk günümde, yemekten arta kalan kemikleri attım diye beni dövdü. | Open Subtitles | في أول يوم لي هنا ضربني السيد جوز لانني رميت العظم من العشاء |
Okulun ilk gününde beni liseden korkutmaya çalışman doğru değil. | Open Subtitles | ليس من العدل أن تخيفيني في أول يوم لي في المدرسة الثانوية |
Müdür Dwight, okulun ilk günü... bana kızmak için dışarıdaydı. | Open Subtitles | المدير دوايت كان يكرهني منذ أول يوم لي في المدرسة |
Bakın, bu sizin balık tankınızdaki ilk günüm... ve sadece bu kadınlara yüreğimden şiddetle ihtiyaç duydukları dersleri anlatıyorum... | Open Subtitles | هذا أول يوم لي مع هذه المجموعة- وكنت أحدث هؤلاء النساء حديث من القلب والذي يبدو أنهم يفتقرون إليه |
Mezuniyetim radyodaki ilk günüm Lux'a sahip olduğum gün. | Open Subtitles | تخرجي ، أول يوم لي في الراديو يوم حصولي على لكس |
Bunun işteki ilk günüm olduğunu ve yerimin hemen doldurulabileceğini anlamıyorsun sanırım. | Open Subtitles | أنتم لا تدركون أنه أول يوم لي في العمل, وشخص ما غيري على الخط |
Süper, okulda ilk günüm rezil oldu. Daha kötüsü olamazdı. | Open Subtitles | حقاً, أول يوم لي بالكلية قد دمر لا يمكن أن يصبح أسوأ من ذلك |
Bugün ilk günüm. Ayrıca bu 3'üncü soruşunuz. | Open Subtitles | هذا أول يوم لي سألتني ثلاث مرات حتى الآن |
Sanırım biraz gerginim. Bugün işteki ilk günüm. | Open Subtitles | كما تعلمون، وأعتقد أنني قليلا العصبية سيكوس هو أول يوم لي |
- Zamanım yok dostum. Bu benim ilk günüm. | Open Subtitles | ـ ليس لدي وقت، إنه أول يوم لي. |
Biliyor musun ana okulundaki ilk günümde, rahibelere bir baktım ve, içeri bir daha girmedim. | Open Subtitles | أول يوم لي في الروضة نظرت نظرة واحدة للراهبة ولم أود الدخول |
Öğretmen olarak ilk günümde, beş tükürük topu ve bir ev yapımı Çin yıldızı tarafından vurulmuştum. | Open Subtitles | خلال أول يوم لي بالتعليم حصلت على 5 ضربات بكرات بصاق وضربة بنجم صيني محلى |
İşimin ilk gününde içeri girdim ve patronum bana "Niye burada olduğunu biliyor musun?" | TED | وفي أول يوم لي في العمل بينما كنت أشتغل قال لي رئيسي، "هل تعرف لماذا أنت هنا؟" |
Orta okuldaki ilk günü hatırlıyorum. İspanyolca hocam sınıfa girdi. | TED | أتذكر أول يوم لي في المدرسة المتوسطة، دخلت معلمة الأدب الإسباني الفصل. |
Okuldaki ilk günümü hatırlıyorum-- Tekrar gülüp şarkı söyleyebiliyordum-- Okul formamı hatırlıyorum. | TED | أذكر أول يوم لي في المدرسة؛ تمكنت من الغناء والضحك من جديد، وأذكر أول زي مدرسي امتلكته، بالطبع. |
Hayır! Daha ilk günümden program sunucusuyla yatan kız olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | كلا ، لا أصدق أنه أول يوم لي ، ومن الآن أصبحت الفتاة التي نامت مع مقدم البرنامج |