| İyi bir parça jambonu gerçekten severim ama bir çift güzel bacağı daha çok severim. | Open Subtitles | أحب كثيراً القطعه الجيده من لحم الخنزير لكنني أَحب بدرجه أكبر الزوج الجميل من السيقان |
| Hayır, golfü severim. Harika bir spor. | Open Subtitles | لا أنا أَحب الغولف انه رياضة عظيمة فقط أنا حقا لا أخرج كثيرا تعرف؟ |
| Konuşan kar. Yeni şeylere bayılırım. | Open Subtitles | الثلج الناطق, أنا أَحب الأشياء الجديدة |
| O zaman sende yapmayacaksın. bunu sevdim. | Open Subtitles | إذاً لن تواعدين أبداً أوه، أَحب ذلك |
| O adama bayılıyorum, çünkü açık konuşuyor. Yapmacık değil. | Open Subtitles | أَحب هذا الرجل لأنه يخبرنا بالأمر كما هو , أنه ليس مزيفاً |
| Normalde, kadınların gözlerinde biraz ateş görmek çok hoşuma gider. | Open Subtitles | أتعرفين، عادة ما أَحب رؤية إمرأة مع نار صغيرة في عينيها |
| Ben seviyor ve bekliyorum | Open Subtitles | أَحب و أَنتظر |
| Ne olursa olsun seni seviyorum ve arabayı da çok seviyorum. | Open Subtitles | مهما حدث بالخارج هنا ، أحبك وأنا حقاً أَحب تلك السيارة رجاءً لا ترجعيها |
| Yaşamı severim, eğlenmeyi severim. | Open Subtitles | هذاأنا! أَحب الحياه .. أَحب أَن أكون مرحاً. |
| Ben de severim. Çok güzeller. | Open Subtitles | أَحب تلك أعتقد أنهم ممتعين جدا |
| Kadınların temizlik yapmasını izlemeyi severim. | Open Subtitles | أَحب مراقَبة النساء وهم ينظفون |
| severim de. | Open Subtitles | أَحب هذه الأماكن. |
| Oh, denizcilere bayılırım. | Open Subtitles | أوه، أَحب البحارة. |
| "Krepe bayılırım." | Open Subtitles | "أَحب نسيجَ الكرنب" |
| "Krepe bayılırım." de gitsin. | Open Subtitles | قل فقط، "أَحب الكريب" |
| Bunu sevdim. | Open Subtitles | أَحب ذلك. أوه .. |
| Burayı sevdim. | Open Subtitles | أَحب هذا المكان. |
| Buraya bayılıyorum. Üzgünsem bile beni neşelendiriyor. | Open Subtitles | أَحب المكان هنا يَهريحني حينما أكون حزينُة |
| Kremalı sodalarına bayılıyorum. | Open Subtitles | أَحب كريمهم بالصودا هم الوحيدون الذين اجده عندهم |
| Benden daha büyük bir şeyin parçası olmak hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | - أَحب أن أكون جزءَ من شيء أكبر مني هو جيد لروحِك أَن تستثمر في شّيء لا تَستطيع التحكم فيه |
| Düzen hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أنا لا أَحب الإعداد. |
| Ben seviyor ve bekliyorum | Open Subtitles | أَحب و أَنتظر |
| BlueBell'i yılın bu zamanında daha çok seviyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أَحب بلوبيل في هذا الوقت مِن السنة |
| Yanık et sevmem, ya sen? | Open Subtitles | وأنا لا أَحب اللحم المحترق، أليس كذلك؟ |
| O şeyleri sevmiyorum. Ne olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَحب ذلك أنا حتى لا أَعرف ما هى |