"أُقدّر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• için minnettarım
• takdir ediyorum
• için teşekkürler
• size minnettarım
• takdir etsem

Yaptığın şey için minnettarım ama tipim değilsin.
أُقدّر لكَ ما تفعله، لكنّكَ لستَ نوعي المفضّل.

Aynı tarafta olduğumuz için minnettarım albay.
أُقدّر أنّك معنا في هذا الأمر أيُّها العقيد.

Gizliliğinizi takdir ediyorum, ama bir vergi avukatı bu konuda daha uzmandır.
أُقدّر ثقتكَ بي لَكنِّي أَعتقد محامي ضرائب .قَد يَكُون مؤهلاًً أكثر مني

İyimserliğini takdir ediyorum. Ama bir göz doktoruna görünmen lazım bence.
حسناً، أُقدّر تفاؤلك لكني أعتقد أن عليك فحص عينيك

Kendisi elimdeki vakada şüpheli durumunda. Anlayışınız için teşekkürler.
هو المُشتبه به في قضيّتي أُقدّر تفهُمكِ.

Gelişmeler için teşekkürler.
أُقدّر لك الإطلّاع على المُجريات. شكرًا لك.

Yarın tavanı yapacağınız için çok teşekkür ederim. size minnettarım.
شكراً لك على ترميمك للسقف غداً أنا أُقدّر لك ذلك

Gitmeme izin verdiğiniz için size minnettarım.
أُقدّر قراركَم للسماح لي بالذهاب

Her ne kadar, bu içten duygularını takdir etsem de bu tarz şeylerin beni ne kadar rahatsız ettiğini bilirsin.
.. حسناً، بقدر ما أنا أُقدّر , هذا العرض من العواطف أنتِ تعرفين أن هذا الأمر يُزعجني

Yaptıkları için minnettarım ama bu şeyleri akademide çoktan öğrendiğimi anlamadığını düşünüyorum.
أُقدّر ما هو فاعل، ولكن لا أعتقد أنّه يعي، بأنّني قد إلتحقتُ سلفًا بالأكاديميّة.

Teklif için minnettarım ama tek başıma içsem daha iyi olacak.
أُقدّر عرضكِ. لكن أُفضّل أن.. أشرب وحدي

Yardımın için minnettarım.
أُقدّر مساعدتكِ

Tecrübeme saygı gösterdiğin için minnettarım.
أُقدّر احترامكَ لخبرتي.

Millet! Aşırı sabır gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bunu takdir ediyorum.
شكراً لكم على طول صبركم يا رفاق، أُقدّر هذا

İngiliz görgü kurallarını takdir ediyorum, fakat şimdi ayağını yere koy.
استمعي إلي ، أنا أُقدّر أخلاقكِ الحميدة ولكن للوقت الحالي عليكِ أن تضعي الأمر جانباً

Yardımınız için teşekkürler. Sağ olun.
أشكركَ على مساعدتكَ ، أُقدّر ذلكَ

Gönüllü olduğun için teşekkürler.
أُقدّر لك تقديمك للعون.

Evet, bunları bana tavsiye etmediğiniz için size minnettarım.
نعم، أُقدّر لك عدم نصحي بفعل هذا

Ve bana olan güveninizden dolayı size minnettarım.
وأنا أُقدّر وضع ثقتك بـي

Yanıldığını kabul etmek büyük meziyet gerektirir ve her ne kadar takdir etsem de ben kalabalığın önünde bir özrü tercih ederdim.
حَسناً , الرجل الكبير يتقبل لإعتِراف بأنّه خاطئ والأكثر من أنني أُقدّر ذلك بشدة , أنا حقاً أُفضّل بِأَنَّ يحدث كل هذا الإعتذار في مكان أكثر علناً بعض الشيء

Her ne kadar aile dramanızı takdir etsem de Yakuza yukarıda.
بقدر ما أُقدّر اهمية وجود شخصية دراما مُقنعة, عصابة الـ(ياكوزا) في الاعلى,