| - Öyle mi yapsak? Bence yeğenim sana diğer kızlardan farklı bir gözle bakıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن إبن أخي ينظر إليكِ بطريقة مختلفة عن باقي السيدات |
| yeğenim. Şeriflik yapıyor, bir yerlerde. | Open Subtitles | إبن أخي إنـه مـارشـال هنـاك في مكـانً مـا |
| Babası onu şehre götürdüğünde benim yeğenim de tam sekiz yaşındaydı. | Open Subtitles | إبن أخي أيضا كان ثمان سنوات بالضبط عندما أخذه أبوه إلى المدينة |
| Başkan Yardımcısı'nın yeğenimi, babama vereceğinden haberin var mı? - Evet. | Open Subtitles | هل علمتي بشأن خطة نائب الرئيس بتسليم إبن أخي إلي أبي؟ |
| Çünkü yeğenimin sonuna kadar gitmeden aklını başına alacağından eminim. | Open Subtitles | لأنني واثقة بأن إبن أخي سوف يستعيد وعيهُ بدون الذهاب للنهاية |
| yeğenim Nick"le de tanışabilirsiniz. | Open Subtitles | ثمّ أنت يُمْكِنُ أَنْ تُقابلَ نيك، إبن أخي. |
| Geçen ay 13 yaşındaki yeğenim, bu heriflerin işlettiği uyuşturucu mekânında öldü. | Open Subtitles | الشهر الماضي إبن أخي بعمر 13 سنة مات في منزل يدار من قبل هؤلاء الرجال |
| Pekala benim işe yaramaz yeğenim. | Open Subtitles | إبن أخي العديم الفائدة أين وضعت المزاليج البديله؟ |
| Vergilerimi ödemek beni çok rahatlatacak. Teşekkürler yeğenim. | Open Subtitles | إنه شعور جيد سأدفع كل المخالفات شكرا إبن أخي |
| Bayanlar ve baylar, sizi Heaven imparatorluğunun yeni sahibi ile tanıştırmama izin verin, ve daha da önemlisi, yeğenim, Chris Hughes Mack. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة دعوني أقدم لكم الملك الجديدة لإمبراطورية الجنة والأكثر أهمية.. إبن أخي كريس هيوز ماك |
| Şu açık ki yeğenim, diplomasi de iyisin. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون صادق في ذلك يا إبن أخي وتوفي بوعدك |
| Şu açık ki yeğenim, diplomasi de iyisin. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون صادق في ذلك يا إبن أخي وتوفي بوعدك |
| Küçük yeğenim olduğunu düşündük ki bugün on yaşına basmış gibi görünmüyorsun ama... | Open Subtitles | لقد ظننا أنك إبن أخي الصغير لا يبدو أنك أتممت عامك العاشر اليوم، لكن |
| Küçük yeğenim olduğunu düşündük ki bugün on yaşına basmış gibi görünmüyorsun ama... | Open Subtitles | لقد ظننا أنك إبن أخي الصغير لا يبدو أنك أتممت عامك العاشر اليوم، لكن |
| Burnunu aldığımı söylediğim zaman kafası karışan küçük yeğenim de aynı böyle bakıyordu. | Open Subtitles | لديه نفس النظرة التي تعتري إبن أخي الصغير |
| Hiçbirşey yok yeğenim... | Open Subtitles | . لا شيء يا إبن أخي ، إنني أتبع حمية مؤخراً |
| yeğenimi öldürdüler. Cesedini bize vermeyecekler. Bir şeyler yapmam lazım! | Open Subtitles | قتلوا إبن أخي ، ولم يعطونا جثته حتى عليّ أن أفعل شيء |
| Hayır, üç yaşındaki yeğenimi aradım ve o kırdı. | Open Subtitles | لا, تكلمت إلى إبن أخي الذي عمره 3 سنوات و كسرها |
| Sadece biricik yeğenimin iyiliğini düşünüyorum. | Open Subtitles | سيمبا, سيمبا أنا فقط أنظر لمصلحتك باعتبارك إبن أخي المفضل |
| Şurada gördüğün yaşlı kadın, annem, yeğenime Almanların peşimde olduğunu bana iletmesini söylemiş. | Open Subtitles | أمي، السيدة العجوز التي تراها هنا... أخبرت إبن أخي أن يأتي ليخبرني بأن الألمان قادمين من أجلي. |
| Parti var ona bizimle gelmesi için izin vermelisin yeğen, hadi gel. | Open Subtitles | . هذه حفلة خاصة ، رجاءً أُتركيه لنا ! إبن أخي |
| yiğenim, gerçekten! | Open Subtitles | إنه إبن أخي .. حقاً. |
| Yeğenimle Ormanno çok samimi görünüyorlar. | Open Subtitles | إبن أخي و (أرمانو) على علاقة مقربة |
| Küçük kardeşimin oğlu. | Open Subtitles | إبن أخي الراحل. |