| Eğer bu kararı bu kadar kolay verebilseydin onu pek de fazla istemediğine işaret olurdu. | Open Subtitles | إن كنت قادراً على إتخاذ هذا القرار بسهولة لكان إشارة على أنك لم تردها بشدة |
| Madem bu kararı veremeyeceksin dizlerinin üzerine çök ve bir şeyin seni o kararı verebilecek düzeye getirmesi için hızlıca ulaştırması için dua et. | Open Subtitles | إن لم تستطع إتخاذ هذا القرار فالأضل أن تنحني على يديك وركبتيك وتدعوا لشيء يوصلك إلى هذا سريعاَ |
| bu kararı bana bırakmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك بأن تسمح لي إتخاذ هذا القرار بهذا الموقف |
| Onun bu kararı kendisinin vermesini sağlaman hepimizin işine gelir. | Open Subtitles | سيكون من دواعي سرورنا لو قمت بمساعدتها على إتخاذ هذا القرار بنفسها |
| Eminim bunun kararını ben verebilirim. | Open Subtitles | وانا متأكدة بأنه يمكنني إتخاذ هذا القرار |
| Ailesinden değilseniz bunun kararını siz veremezsiniz. | Open Subtitles | حسنٌ، ما لم تكوني أحد أفراد عائلته فلا أعتقد أنّ بوسعك إتخاذ هذا القرار. |
| bu kararı vermek için annesinin yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها تحتاج لوالدتها لمساعدتها في إتخاذ هذا القرار |
| Ve bu kararı bensiz veremezsin. | Open Subtitles | و لا يمكنك إتخاذ هذا القرار من دوني |
| bu kararı vermesinde yardımcı olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك مساعدته على إتخاذ هذا القرار |
| Lakin bu kararı benim adıma sen veremezsin. | Open Subtitles | ولكنك لا تملك إتخاذ هذا القرار بالنسبة لى انا! |
| - bu kararı sen veremezsin. | Open Subtitles | اسمع، لا يمكنك إتخاذ هذا القرار. |
| bu kararı ben veremem | Open Subtitles | لا أستطيع إتخاذ هذا القرار |
| Ben bu kararı senin için veremem. | Open Subtitles | -ما الذي تريد مني أن أفعله؟ -لا ... لا يمكنني إتخاذ هذا القرار بدلاً منك |