| Hayır. Sonra, evelsi gün, birden beni aradı ve buluşmak istedi ambulans yolunda. | Open Subtitles | كلا ، ومن ثمّ البارحة إتّصلت بي من الفراغ ، وأردت أن نلتقي |
| Çarşamba günü, o beni aradı. Kahve içmek için çağırdı. | Open Subtitles | وثمّ في يوم الأربعاء ، من العدم ، إتّصلت بي وأرادت الذهاب لشرب قهوة |
| beni aradı ve oraya gel demek. Sonra suçladığı için özür dilemek. | Open Subtitles | إتّصلت بي وأخبرتني أن آتي إلى هناك ثمّ إعتذرت لإتّهامي |
| Tek bir şey vardı, o geceden sonra beni aradı. | Open Subtitles | هناك شيء واحد، إتّصلت بي متأخرًا بالليل. |
| Annen aramıştı. Yaşlı kızları tatmin etmek beni hep mutlu etmiştir. | Open Subtitles | إتّصلت بي أمّكَ لأهزّ أردافها فأنا سعيد دائماً لتقبّل المرأة المسنّة |
| Dün beni aradı çünkü daha önce hiç evine gitmemiştin. | Open Subtitles | لقد إتّصلت بي لأنّه لمْ يسبق لكِ أن أتيتِ إلى منزلها مِن قبل. |
| Sana ulaşmak için beni aradı ama sen ortalıkta yoktun. | Open Subtitles | كما ترى، لقد إتّصلت بي باحثةً عنك، ولكنّك لم تكُن متواجدًا. |
| Fakat birkaç gün önce, hiç beklemediğim bir anda beni aradı. | Open Subtitles | لذا قبل بضعة أيام، إتّصلت بي فجأة، |
| Pekala, o geçen hafta beni aradı, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، لقد إتّصلت بي الأسبوع الماضي. |
| Natalie beni aradı. Konuşmak istediği önemli bir şey olduğunu söyledi. | Open Subtitles | إتّصلت بي (ناتالي)، وقالت أنّها بحاجة للتحدّث معي حول شيءٍ مُهمّ جداً، |
| Marie geçen hafta panik halde beni aradı. | Open Subtitles | إتّصلت بي (ماري) الأسبوع الماضي في أزمة |
| Teğmen Ruiz beni aradı, yemin ederim ki tepesi atmak üzereydi-- | Open Subtitles | إتّصلت بي الملازمة (رويز) وأقسم أنّها كانت على وشك تفجير... |
| Juliet beni aradı. | Open Subtitles | إتّصلت بي (جولييت). |
| Annen aramıştı. Yaşlı kızları tatmin etmek beni hep mutlu etmiştir. | Open Subtitles | إتّصلت بي أمّكَ لأهزّ أردافها فأنا سعيد دائماً لتقبّل المرأة المسنّة |