| Konu tecavüz olduğunda suçlama suçlu sayılmaya yetiyor. İnsanın üzerine yapışıyor. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بإغتصاب إتّهام جيد ومقنع |
| Polis, kokain dağıtımından peşinde ama hiç suçlama almamış. | Open Subtitles | كانت الشُرطة تُحقق بأمره لتوزيع الكوكايين، لكن لمْ يتم توجيه إتّهام إليه قط. |
| Bu haksız bir suçlama. | Open Subtitles | ذلك إتّهام غير عادل، سّيدة أندرسن. |
| Bay Gittes'i bu korkunç bir suçlama. | Open Subtitles | ذلك إتّهام شنيع. |
| Suçlamalardan daha fazlası olacak. | Open Subtitles | سنحصل على أكثر نت إتّهام |
| - Bu çok gülünç bir suçlama. | Open Subtitles | ذلك إتّهام سخيف للغاية. |
| Bu suçlama çok saçma. | Open Subtitles | ذلك إتّهام سخيف للغاية. |
| Bu ciddi bir suçlama. | Open Subtitles | هذا إتّهام جدّي |
| Üstü "hafifçe" örtülü bir suçlama bay Castle. | Open Subtitles | إتّهام ضعيف على نحو غير كافٍ سيّد (كاسل) |
| Bu ciddi bir suçlama. | Open Subtitles | هذا إتّهام خطير. |
| Çok fazla malzemeye el konulduğundan herkes, çok büyük bir suçlama olacağını düşünüyordu. | Open Subtitles | لأنّ الكثير من الموادّ تمّت مُصادرتها مُكتشفي "سو" يُتوقّع توجية الإتّهامات لهم أعتقد بأنّ الجميع ظنّ بأنّه سيكون هناك إتّهام هائِل |
| Bu çok ciddi bir suçlama. | Open Subtitles | هذا إتّهام خطير جداً |
| Bir suçlama değil. | Open Subtitles | إنّه ليس إتّهام |
| Cüretkar bir suçlama! | Open Subtitles | أي إتّهام جريئ! |
| Suçlamalardan daha fazlası olacak. | Open Subtitles | سنحصل على أكثر نت إتّهام |