ويكيبيديا

    "إحداها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tanesi
        
    • birini
        
    • Biri
        
    • tane
        
    • tanesini
        
    • birinin
        
    • birisi
        
    • birinde
        
    • tanesinin
        
    • birine
        
    Buna her yönden bakabilirsin ama bir tanesi bana çok açik ve mükemmel bir sekilde açikliyor: hastamla yattin. Open Subtitles ,يمكنك أن تنظري للأمر من كل الزوايا لكن إحداها :الأشياء تبدو بسيطة جداً بالنسبة لي لقد نمتي مع مريضي
    Gelebilecek bir fırtınadan önce geri dönmek zorundalar ve bir tanesi de hızlıca yaklaşmakta. Open Subtitles يجب عليهم أن يخرجوا قبل قدوم العاصفة التالية، إحداها قادم على جناح السّرعة الآن.
    Robotun herhangi birşey yapması için, önce birini kollarınızın arasına alıp, beş dakika kadar gözlerinin içine bakmanız gerekiyor. TED ستحتاج أن تأخذ إحداها بين ذراعيك وتنظر الى عينيها لخمس دقائق قبل أن تفعل شيئا
    Mesela, birini bir futbol topuna, diğerini güneşe çevirebilirsiniz. Benim için önemli olan sayısı. TED فعلى سبيل المثال، يمكنكم أن تحولوا إحداها إلى كرة قدم وأخرى إلى شمس. ما أهتم به هو الكمية.
    Bunlardan Biri belli ifadelerin hayatta kalmak için önemli olması. TED إحداها هي أن بعض التعبيرات مهمة للبقاء على قيد الحياة.
    Ve benim için, steel gitarın sesi. Annemlerin komşularından Biri bunlardan bir tane vermişti bana. TED وبالنسبة لي ..صوت الجيتار المعدني . لان أحد جيران والدي كان قد أهداني إحداها
    Çok iyi bir görüşünüz yoksa, bir tanesini görmek oldukça zor. TED ومن الصعب رؤية إحداها إلّا لو كان لديكم نظر جيد جداً.
    Sizin zekanızda birinin seçebileceği başka yüzlerce kariyer varken bu dalı seçmiş olmanızın bir sebebi olmalı bazı duygusal sebepler var mıydı acaba? Open Subtitles لابد من وجود سبب لإختيارك هذا المجال من بين المئات من المهن التي شخص بمثل ذكاءك كان ليختار إحداها ربما؟
    Bir tanesi; büyükbabam ve ailemin 13 üyesi diktatör Saddam Hüseyin'in hışmına uğramış ve hapsedilmişlerdi. Open Subtitles إحداها هى أن جدى وثلاثة عشر شخصا من أفراد عائلتى كانوا قد إضطهدوا و حبسوا من قبل الديكتاتور صدام حسين
    Bir tanesi 3 hafta kadar kimliği belirsiz suda bulunmuş çürümüş bir cesetti. Open Subtitles إحداها متعلقة بجثة لشخص بقي مجهولاً طوال 3 أسابيع
    Bir tanesi, kayınvalidesi hasta olduğu için Manhattan'a taşınmak zorunda kalan bir petrol işçisi hakkında. Open Subtitles إحداها عن شخص جلف في آلات النفط والذي توجّب عليه الإنتقال لـ مانهاتن لأن أم زوجته مريضة
    Hedefimiz bunların dengeli olmasını sağlamak çünkü birini arttırırken diğerini azaltabilirsiniz. TED وهدفنا أن نتأكد من توازنها؛ لأن الزيادة في إحداها تأتي على حساب النقص في أخرى.
    Gözünüzü gezdirin, göz kırpın, belki birini kapatın. TED حركوا أعينكم الآن .. أغمضوها .. أو أغمضوا إحداها
    Üzerine uzanır, dokunaçlarından birini dişinin karnına sokar spermlerini içine boşaltır. Open Subtitles يتكّيء واضعاً إحداها بداخل بطنها ويضخّ منيّه بداخلها.
    Eğer onlardan Biri patlarsa, güvertede delik açılır. Dikkat et. Open Subtitles تبلغ فجوة تحدث إحداها انفجرت إن حذراً كن السفينة، سطح
    Bu yolda şimdiye dek birkaç ödün verdim ama sen onlardan Biri olmayacaksın. Open Subtitles كان علي أن أقوم ببعض المخاطرات طوال الوقت ولكن لن تكون أنت إحداها
    Şunlardan iki tane al. diğerini de enkazın diğer tarafına yerleştir. Open Subtitles وتضع إحداها هُناك والأخرى بالجهة المُقابلة.
    Tanrım. Haftalardır bundan bir tane arıyordum. Ama bu halı sürekli dönüyor. Open Subtitles بحقّ المسيح، لقد كنتُ أبحث عن إحداها مُنذ أسابيع، لكن هذه خاصّة لا تنفك تظهر.
    Her sabah bir tanesini çalışması için yokuş aşağı bırakırdı. Open Subtitles لذا كلّ صباح يأخذهم إلى التلّ حتى يقوم بتشغيل إحداها
    Muhtemel güvenli evler mi? Öyle bir ev bulsak bile oradan geçmiş birinin bizimle konuşacağını düşünüyor musunuz? Open Subtitles ، حتى لو تمكّنا من إيجاد إحداها أتظن حقاً أن أحداً عبر الحدود للتو سيتحدث معنا؟
    Herhangi bir kırsal bölgede yaşıyorsanız, nükleer silahlar bu bölgelerde depolanmıştır ve birisi size doğrultulmuştur. TED في الحقيقة، إن كنت تعيش في منطقة نائية حيث يتم تخزين الأسلحة النووية في العالم، من المحتمل أن إحداها موجه إليك.
    birinde, onun çocuğuna hamileyim diyordum. TED أجد نفسي في إحداها أقول له أني حامل بطفله.
    Hayır. Bir tanesinin şifresi yokmuş. 1500 eder. Open Subtitles كلا إحداها لم نحصل علي رقمها و هكذا يصبح الإجمالي 1500 جنيه
    Şimdi, tam burada etrafta kara mayınları döşeli olduğunu ve ne zaman bunlardan birine basabileceğini hiç bilmediğini düşün. TED تخيل الأن وجود ألغام أرضية مدفونة هنا، ومبعثرة حولك، ولن تعرف أبدًا متى قد تتعثر في إحداها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد