| Evet. Ne saklamaya çalıştıklarını öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | حسنا , أعني , وصلنا إلى معرفة ما كانوا يحاولون إخفاءه. |
| Bu da gösterge tablosunun altına saklamaya çalıştığı radar tespit cihazı. | Open Subtitles | هناك كاشف الرادار الذي حاول إخفاءه تحت الوثبة |
| saklamaya değer bir şey sakladığını anlatıyor.Türk hapishanesi mi? | Open Subtitles | تخبرني أنك تخفين شيئاً يستحق إخفاءه هل هو السجن التركي؟ |
| Özel bir şeyiniz varsa, onu paylaşmak, saklamak ya da sizin kadar yetenekli olmayan diğer eziklere üzülmek zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | إذا كان لديكم شيء مميز ليس عليكم أن تشاركوه أو إخفاءه أو تشعرون بالأسى على الخاسرين الذين ليسوا موهوبين مثلكم |
| Arkadaşının ne saklamak istediğini keşfetmek konusunda oldukça kararlıydı. | Open Subtitles | فقد قرر اكتشاف ما قد تمنى صديقه إخفاءه مرحباً |
| Evet. gizlemek için kendini bu kadar zorladığın şey bu. | Open Subtitles | نعم ، هذا هو الشئ الذي تحاول إخفاءه بشدة |
| Bunu saklayamazsın, Duygularını biliyoruz. | Open Subtitles | ـ لا ـ يا فتاة لا تستطيعين إخفاءه |
| Jamal'la bir ilgisi olup olmadığını bilmiyorum ama her ne ise saklamaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | الآن لا أعلم إن كان للأمر علاقة بجمال لكن مهما يكن فإنك تحاول إخفاءه |
| Neyi mi saklamaya çalışıyordu? | Open Subtitles | ماالذي كان يريد إخفاءه ؟ ماالذي كان يريد إخفاءه ؟ |
| Jamal'la bir ilgisi olup olmadığını bilmiyorum ama her ne ise saklamaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | الآن لا أعلم إن كان للأمر علاقة بجمال لكن مهما يكن فإنك تحاول إخفاءه |
| Ya saklamaya ya da yok etmeye çalışırlar. Bunu yaptıklarında biz de orada bekliyor olacağız. | Open Subtitles | لذا سيحاولون إخفاءه أو تدميره، وحين يفعلون، سنكون بانتظارهم. |
| Nasıl olduğunu sormayacağım çünkü belli ki bana söylemek istemiyorsun isteseydin benden saklamaya çalışmazdın. | Open Subtitles | أنا لن أسال كيف من الواضح أنكٍ لاتريدين أن تخبريني أو ماكنتٍ حاولتٍ إخفاءه عني |
| Cennetin gözlerinden saklamaya çalıştığım bir şey. | Open Subtitles | إنه ما أود إخفاءه حتى عن أعين السماء |
| Senden saklamaya çalışmıyorum. Bırakmaya çalışıyorum! | Open Subtitles | -لا أحاول إخفاءه, أنا أحاول أن أتخلص من العادة |
| O, Arayıcı'nın annesi ve onu sizden saklamaya çalışan da, o. | Open Subtitles | إنها أم الساعي وهي من حاولت إخفاءه عنك |
| O zaman neden saklamaya çalışıyordun? | Open Subtitles | لماذا إذاً كنتَ تحاول إخفاءه ؟ |
| Belki de tecavüz sonrasında saklamak istediği bir şey olmuştur. | Open Subtitles | ربما حادثة الإغتصاب خلفت شيئا أرادت إخفاءه |
| Ne zaman olursa olsun, Anna ve ben ele geçirdiğimiz değerli bir şeyi saklamak istesek. | Open Subtitles | بين الفينة و الأخرى كنّا نعثر على شيء قيّم نريد إخفاءه |
| Ama gizlemek için o kadar uğraştığın keder var ya seni o kadar çekici yapıyor ki. | Open Subtitles | لكن هذا الحزن الذي تحاولين بكل جهدك إخفاءه يضفي عليك تلك الإشراقة الجميلة. |
| gizlemek için ne kadar çok endişeli olduğunu merak ediyordu. | Open Subtitles | أتسائل ما كان الشيء الذي أراد إخفاءه بشدة |
| Şimdi de bir deliye, kalabalık bir metro istasyonunda, fırlattığın bir çantayı nereye sakladığını soruyorsun. | Open Subtitles | الآن تسأل مختلًا عن مكان إخفاءه حقيبة ألقيتَها وسط حشد بمحطة مترو أنفاق؟ |
| Birşey saklayamazsın. Herşeyi biliyorum. | Open Subtitles | لا تستطيع إخفاءه فأنا أعلم كل شيء |