| Deminan kısa süre sonra çılgına döndü ve sırtı öyle çok şişti ki, kardeşleri onun ölmesinden korktu. | TED | بعدها بقليل، أصبح ديمينان يهذي وكان ظهره منتفخاً جداً حتى خشي إخوته أن يموت. |
| Demekki kardeşleri sağmış ve bu... teğmen sorun çıkardığım için affedersiniz. | Open Subtitles | ألم يكن إخوته بخير و بذلك.. ملازم أنا آسّف للمشاكل |
| Mamre'yi, Amori'yi Aner, Eşkol ve kardeşlerini çağır. | Open Subtitles | إستدعى ممرا الامورى و إخوته إشكول و عانر الذين هم حلفاؤنا |
| kardeşleriyle gitmesi gerek. - Dikkat et. - Sakin ol. | Open Subtitles | يجب أن يذهب مع إخوته فلنذهب به للمنزل وسنفكر فى حل |
| Zeus babası Titan Kronos tarafından canlı canlı yutulan Kardeşlerinin kaderinden kaçmıştır. | Open Subtitles | كان زيوس محظوظا لأنه لم يواجه نفس مصير إخوته الذين ابتلعهم أبيهم أحياءً الجبار كورنوس |
| Anne babası onu hastaneye götürüyorlar, erkek kardeşlerine kıyasla pek konuşmadığı için endişe içindeler. | TED | أحضره والداه إلى العيادة، وهم قلقين من قلة كلامه عكس إخوته. |
| Skaldak Marslı kardeşlerinden cevap alamadı. | Open Subtitles | لم يحصل سكالدك على رد من إخوته المريخيين |
| Yüce mevkilere gelen her adamı, kardeşleri ve akrabaları kıskanır. | Open Subtitles | أي رجل يرتقي إلى مكانة عظيمة سيواجه الحسد من إخوته, ومن تربطه بهم علاقات. |
| kardeşleri gibi dahi olacak. | Open Subtitles | سيكون عبقريا مثل إخوته وأخواته |
| kardeşleri gibi dahi olacak. | Open Subtitles | سيكون عبقريا مثل إخوته وأخواته |
| kardeşleri şarkıdaki kızın sen olduğunu söylediler "saf Boston güzelliği" | Open Subtitles | أخبرني إخوته بأنك فتاة " أغنيتهم " جميلة بوسطن |
| - Ryan kardeşlerini kaybetti. | Open Subtitles | ريان فقد جميع إخوته أى واحد فيهم ؟ |
| - Ryan kardeşlerini kaybetmiş. | Open Subtitles | ريان فقد جميع إخوته أى واحد فيهم ؟ |
| Ama eğer dönüşmeden kardeşlerini yok edebilirsek, onu kurtarabiliriz. | Open Subtitles | ولكن إن قمنا بهزم إخوته قبل أن يتحوّل... سنكون قادرين على حمايته... |
| Hayır, kardeşleriyle Londra'nın doğusunda birkaç kulüp işletiyor. | Open Subtitles | لا، إنه يدير ناديين مع إخوته في المنطقة الشرقية |
| Kaynakların söylediğine göre kardeşleriyle birlikte yıldızlaşan sorunlu şarkıcı kokain bağımlılığıyla mücadele ediyordu... | Open Subtitles | تقول المصادر أن المغني المسكين الذي ضرب النجومية مع إخوته كان يصارع إدمان الكوكائين |
| Şerif Hüseyin'in üçüncü oğlu kardeşleriyle nasıl başa çıkıyor? | Open Subtitles | كيفية التصرف مع إخوته الابن الثالث لشريف حسين. |
| Eminim Kardeşlerinin düşüşüne yardım etmek onu memnun ederdi. | Open Subtitles | أنا على يقين أنه سيكون مسرورا للمساعدة في سقوط إخوته |
| Kardeşlerinin ellerini ve ayaklarını kesip babasını zindana attı. | Open Subtitles | يقطع أيدي وأقدام إخوته. و يسجن أباه. |
| Kardeşlerinin yanındayken korkusu katlanarak artacaktır. | Open Subtitles | خوفه المستمر.. سيلعب دوراً حول إخوته |
| Yetişkin bir tanrı olarak geri döner ve hapsedilmiş kardeşlerine özgürlüklerini verir. | Open Subtitles | عاد على أنه إلهه كبير وحرر إخوته الأشقاء والشقيقات المحاصرين |
| Yeminini bozup, kardeşlerine ihanet etti. | Open Subtitles | لقد خرق عهوده ، وقام بخيانة إخوته |
| Daha büyük ve kardeşlerinden daha cesur olan bir tanesi, doğduğu yerin ötesindeki dünyayı keşfetmek isteği ile yanıp tutşuyor. | Open Subtitles | وكونه أقدم بساعة من إخوته وأجرأها فيتعجّل استكشاف العالم وراء مسقط رأسه |
| Bir ay sonra kardeşi işkence gördükten ve fabrikasına devletin el koymasından sonra, o da büyükannemi takip etti. | TED | لحق بها بعد شهر، بعد أن تم تعذيب إخوته واستولت الحكومة على مصنعه. |