| Bir tanesi başkanımızın, Bay Edgar Trent'in ellerinde ki kendisi oldukça güvenilirdir. | Open Subtitles | واحدٌ منهم بين أيدي رئيسنا السيد إدغار تيرنت، والذي يعتبر موثوقا جداً |
| Edgar, kendi kıçını ve bu çocukları alıp hemen evimden defol. | Open Subtitles | أتمزح معي؟ إدغار, اخرج أنت و أصدقاءك المنبوذين خارج منزلي الآن |
| İşiniz bitik, Edgar. Bull o şeyi hayvan gibi kullanır. | Open Subtitles | لقد انتهيتم تماما, إدغار بول عبارة عن حيوان بهذه اللعبة |
| Kötü bir kayıp oldu, Edgar, ama ne derler bilirsin. | Open Subtitles | خسارة قوية إدغار و لكن أتعرف ما يقولونه يا بني |
| İş FBI başkanı J. Edgar Hoover'ın masasına kadar gitti. | Open Subtitles | الى شخص محرج في مكتب مدير المباحث الفيدرالية إدغار هوفر |
| - Edgar iyi biri ama tek başımıza da iyi oluruz. | Open Subtitles | إدغار رجل جيد، ولكن سنكون على ما يرام من قبل أنفسنا. |
| Endüstriyel bir banliyö olan Braddock Andrew Carnegie'nin ilk çelik fabrikası Edgar Thomson Work'e ev sahipliği yapmaktadır. | TED | تعتبر برادوك الضاحية الصناعية وهي موطن أول مصنع للفولاذ لأندرو كارنيجي، مصانع إدغار طومسن. |
| Bu bağlamda, 1835 yılında, Edgar Allan Poe tarafından önemli bir uzay yolculuğu öyküsü daha yazıldı. | TED | وبالتالي كان في هذا السياق، في 1835، أن القصة العظيمة القادمة من الفضاء كُتبت، بواسطة إدغار آلان بو. |
| "Gizemli ve Hayali Hikayeler Edgar Allen Poe." | Open Subtitles | حكايات من الغموض والخيال تأليف إدغار ألن بو |
| Bir üçüncüsü, Huddleston ve Bradford'un başkanı olan Edgar Trent'in muhafazasındaydı. | Open Subtitles | والثالث كان في عهدة السيد إدغار ترينت رئيسهدلستونوبرادفورد |
| Bay Edgar Trent, ...Huddleston ve Bradford Bankası'nın başkanı, ...her gün aynı şeyleri yapıyor, ...ve bankadan her gün saat yedide ayrılıyor. | Open Subtitles | السيد إدغار تيرنت مدير مصرف هادلستون وبرادفورد يتبع نظاماً صارماً |
| Edgar birine kazığı sapladı. Bağırıyor, cızırdıyordu! | Open Subtitles | أسندَ إدغار واحد منهم كَانَ يَصْرخُ ويَفُورُ |
| Ayrıca Edgar Heinz cinayetinden şüphelisiniz, fil eğitmeninin. | Open Subtitles | أنت أيضا مشتبه بها في قتل إدغار هينز ، مدرب الفيلة |
| J. Edgar Hoover da, Mafya'nın varlığını asla itiraf etmemişti. | Open Subtitles | وجي إدغار هوفير ما إعترف إلى وجود المافيا. |
| Edgar, Beatrice, Spencer, siz, şehir merkezine. | Open Subtitles | إدغار ، بياتريس ، سبنسر توجهوا إلى وسط المدينة |
| Viking, bizimkine benzeyen J. Edgar Hoover'ın bu kitabını yapıyormuş. | Open Subtitles | الفايكنغ صنع هذا الكتاب عن جي إدغار هوفر فأصبح الكثير معجب بنا. |
| J Edgar HOOVER FBI Binası | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفدرالي بنايةِ جْي . إدغار. هوفر. |
| Bay Holbrook her şeyini bir yeğenine bırakmış, Bay Edgar Miller'a. | Open Subtitles | السيد هولبروك ترك كل شئ لإبن أخته,إدغار ميلر |
| Seninle aramızda sadece rekabet vardı ama Edgar bizi okuldan attırdı. | Open Subtitles | ما كان بيننا هو منافسة و لكن ما فعله إدغار طردنا بسببه من الجامعة |
| Edgar korkmuyorsa iki kapsül koyun derim. | Open Subtitles | لا يستحق الأمر إلا إذا كان إدغار خائفا,ضع رصاصتين |