| Disketi okumak istiyorsa, içeri girebileceği bir tek yer var. | Open Subtitles | ، إذا أراد قراءة الإسطوانة ليس هناك إلا مدخل واحد |
| Beni burada tutmak istiyorsa kısa zaman içinde buradan çıkamam. | Open Subtitles | إذا أراد إبقائي هنا، فلن أخرج في أي وقت قريب |
| Eğer Tanrı sana hayatı göstermek isterse. Kitaba ihtiyacın yoktur. | Open Subtitles | إذا أراد الله أن يكشف الحياة لك لن يحتاج كتاباً |
| Eğer birisi Missy'nin Follop Tüpü'ne girmek isterse cesedimi çiğnemek zorunda kalacak. | Open Subtitles | إذا أراد أحد أن يصل لقناة فالوب فعليه أن يمر من خلالي |
| Demek istediğim, eğer bana çıkma teklif etmek istediyse, sadece niye sormadı? | Open Subtitles | أقصد , إذا أراد أن يسألني لـ للخروج معه لماذا لا يسأل فقط ؟ |
| Yani bugünlerde biri gerçekten A.B.D'ye veya batı medeniyetine saldırmak istese, bunu tanklarla yapmayacaklar. | TED | لذلك إذا أراد أحدهم مهاجمة الولايات المتحدة أو الحضارة الغربية هذه الأيام، لن يقوم بذلك باستخدام الدبابات. |
| Başka kaçmak isteyen varsa, hemen kaçsın. Çünkü az önce ordu olduk. | Open Subtitles | إذا أراد أحد منكم الهرب فليفعل ذلك الآن لأننا أصبحنا جيشاً للتو |
| - Evet. Ateş eden kişi müdürü öldürmek isteseydi, ıskalamazdı. | Open Subtitles | إذا أراد مطلق النار المديرة ميتة، لم يكن ليخطئ هدفه. |
| Bir adam bu dünyada adalet ve özgürlük istiyorsa gidip kendi almalı. | Open Subtitles | إذا أراد أحدهم الحرية والعدالة في هذا العالم، عليه تحقيق ذلك بنفسه. |
| Bay Grant'e söyleyin şirketimi istiyorsa, beni de öldürmesi gerek. | Open Subtitles | أخبر سيد غرانت إذا أراد شركتي سيكون عليه قتلي كذلك |
| Adam istiyorsa, ne kadar ödeyeceğini kağıda yazsın. | Open Subtitles | إذا أراد أن يوظف ، فليكتب عقداً و يحدد الأجر |
| Adam istiyorsa, ne kadar ödeyeceğini kağıda yazsın. | Open Subtitles | إذا أراد أن يوظف ، فليكتب عقداً و يحدد الأجر |
| Ama asker olmak istiyorsa, gerçek bir asker olmalı. | Open Subtitles | لكن إذا أراد أن يكون جنديا فهكذا لابد أن يكون |
| Bu da demek oluyor ki, karısını değiştirmek istiyorsa değiştirecektir. | Open Subtitles | والطريف أنه إذا أراد أن يغيّر زوجته فسيغيرها فى جميع الأحوال |
| Müvekkillerinin herhangi biri benimle iletişime geçmek isterse numaram burada. | Open Subtitles | الآن إذا أراد أحد موكليك الإتصال بي ها هو رقمي. |
| Eğer bir müteahhit müzik mekânının yanına bir ev dikmek isterse, geliştirici, değişim vekilidir. | TED | إذا أراد مطوّر عقاريّ بناء شقق سكنية بجوار موقع موسيقي ما، يُعتبر المطوّر هو وكيل التغيير. |
| Birisi davul çalmak isterse, çalabilir. | TED | إذا أراد أحد أن يقرع الطبول, فالآن يتسنى له ذلك. |
| - Konuştuğumuz konu bu değil. Ayrıca bizlerden birini görmek isterse arka kapıdan içeri alınmalı. | Open Subtitles | أعتقد أنه إذا أراد رؤية أحد منا فعليه الذهاب إلى الباب الجانبى |
| Eğer kaptanın, Ben Gunn'ı görmek isterse bu gece tek başına Spyglass Tepesi'nin tepesine gelmesine söyle. | Open Subtitles | إذا أراد قبطانك مقابلتي أخبره بأن يأتي الليلة لوحده إلى أعلى قمة تلة سباي غلاس |
| Pekala, bu sihirbaz sonunda bir selam vermek istediyse nefesini sekiz ila on saat tutması gerekirdi. | Open Subtitles | حسناً، هذا يوحي أنّ الساحر لابدّ أن يحبس أنفاسه من 8 إلى 10 ساعات إذا أراد أن يغطس |
| Salaklaşma. İstese seni eyerinden alaşağı etmişti bile. | Open Subtitles | لا تكن غبياً ، بإمكانه أن يسقطتك صريعاً مع على الحصان إذا أراد |
| Benimle gelmek isteyen varsa, bu son şansınız. | Open Subtitles | إذا أراد أحدكم الذهاب معى , هذه آخر فرصة له |
| Eğer Tanrı çiçek gibi kokmamızı isteseydi bize taç yaprakları verirdi. | Open Subtitles | حسناً، إذا أراد الرب أن تكون رائحتنا مثل الزهورِ لأعطانا بتلات |