| Bir şeye ihtiyacın olursa, bana haber ver. İcabına bakarım. | Open Subtitles | إذا احتجت إلى أي شيء قولي لي وسأهتم بذلك |
| Eğer yardıma ihtiyacın olursa ışıkla haber vermen yeter.Gözüm üzerinde olacak. | Open Subtitles | إذا احتجت إلى أية مساعدة فقط أرسلي شعلة في الهواء |
| Eğer yardıma ihtiyacın olursa ışıkla haber vermen yeter.Gözüm üzerinde olacak. | Open Subtitles | إذا احتجت إلى أية مساعدة فقط أرسلي شعلة في الهواء |
| Hayır. Yardıma ihtiyacın varsa 31 1 'i ara. | Open Subtitles | حسناً لا لا إذا احتجت إلى مساعدة إتصل بـ 311 |
| Okuldan sonra çocuklarına bakacak birine ihtiyacın varsa şu anda çalışmıyorum. | Open Subtitles | إذا احتجت إلى من يعتني بأولادك بعدالمدرسةأو مهمايكن ... فأنا لا أعمل حالياً ... |
| Bak, bir şeye ihtiyacın olursa beni ara. Tamam mı? Hiç çekinme. | Open Subtitles | إسمع إذا احتجت إلى أي شيء إتصل بي موافق ؟ |
| O zaman, yeni bir sandalyeye ya da bir ofis idarecisinin halledebileceği bir şeye ihtiyacın olursa söyle. | Open Subtitles | إذن أعلمني إذا احتجت إلى كرسي جديد أو أي شئ تستطيع المسؤولة عن المكتب عمله لك |
| Eğer bir şeye ihtiyacın olursa hiç çekinme söyle. | Open Subtitles | إذا احتجت إلى أي شيء، لا تتردد في السؤال. |
| Bir şeye ihtiyacın olursa yalnızca bir telefon uzağındayım biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | إذا احتجت إلى أي شيء تعرفين أنني على بعد مكالمة هاتفية |
| Bilmeni istedim ki, eğer bir şeye ihtiyacın olursa ne olursa olsun tüm yaz burada olacağım. | Open Subtitles | أردت أن أخبرك بأنك إذا احتجت إلى أي شيء على الإطلاق، فسأظل هنا طيلة الصيف. |
| Eğer birşeye ihtiyacın olursa... Tamam. | Open Subtitles | ما أود أن اقوله، المساعدة ستكون هنا غداً إذا احتجت إلى المساعدة بأي شيء |
| - Ama bilgilerini tazelemek için derse ihtiyacın olursa beni ara. | Open Subtitles | لكن إذا احتجت إلى برنامج منشط هاتفني على الفور |
| Aslında bu işi temizlemek için birisine ihtiyacın olursa beni arama demeye geldim. | Open Subtitles | في الحقيقة مررت لأخبرك أنه إذا احتجت إلى أحد يقوم بتنظيف كل هذا، لا تتصل بي |
| Gerçekten biriyle konuşmaya ihtiyacın olursa okula birlikte gittlğim bir terapist var. | Open Subtitles | هذا عنوان طبيبة نفسية زرتها في أيام المدرسة إذا احتجت إلى أحد للتحدث إليه |
| Bak eğer paraya falan ihtiyacın olursa benim için burada hesapları tutabilirsin. | Open Subtitles | أنظري، إذا احتجت إلى المزيد من المال يمكنك دائماً ترتيب الحجوزات هنا من أجلي |
| Yardıma ihtiyacın olursa, Adamınım. | Open Subtitles | إذا إذا احتجت إلى أية مساعدة أنا رجلك |
| - Bir şeye ihtiyacın olursa beni ara. | Open Subtitles | ـ اطلبني إذا احتجت إلى أي شيء. |
| Tamam. Eğer herhangi bir şeye ihtiyacın olursa telefonum yanımda. | Open Subtitles | حسناً، معي هاتفي إذا احتجت إلى أي شيء. |
| Bay Grossman'la ben ilgileniyorum Bay Frazier. Bir ihtiyacın varsa onunla konuş, tamam mı? | Open Subtitles | في هذه الأعمال يا سيد (فريجر) نحن نتعامل مع السيد (غوسمان) لذلك إذا احتجت إلى أي شيء |