| Burada olmazsam, çarkı çevirmeye ve kağıtları karmaya devam edin. | Open Subtitles | إذا لم أكن هنا ، فقط ابقوا العجلة تدور والصفقات |
| Bir saat içinde elimde bir kadeh şarapla küvetimde olmazsam, kendinizi ölmüş bilin. | Open Subtitles | إذا لم أكن في مغطسي مع كأس النبيذ الأحمر خلال ساعة فأنتما ميتان |
| Çünkü, hemen şimdi seninle olmazsam hayatın içinde bir yerlerde kaybolup gideceğimizi hissediyorum. | Open Subtitles | لأنني إذا لم أكن معك الأن , لدي هذا الشعور أننا سنفترق هناك |
| Güzel, eğer bir kurt adam değilsem böyle bir şey yapacak kadar deli olmalıyım. | Open Subtitles | حَسناً حتى إذا لم أكن أنا الرجل الذئب فأنني قد جننت كفاية لأفعل مثل تلك الأشياء |
| Öyle değilsem bunu bilmek istemem. | Open Subtitles | إذا لم أكن, لا أريد أن أعرف هذا عن نفسي. |
| Eğer ben olmasaydım, burası bir intihar yüzünden kapanmış ve hepiniz işsiz kalmış olurdunuz. | Open Subtitles | إذا لم أكن موجوداً لكان هذا المكان قد أغلق بسبب حالة انتحار و لكنتم جميعاً بدون عمل |
| Eğer bu kadar mutlu olmasaydım, size çok fazla kızgın olurdum. | Open Subtitles | إذا لم أكن سعيدة جداً لكنت الآن غاضبة منك |
| Eğer seni önemsemeseydim, dönmezdim. | Open Subtitles | أنا لم أكن لأحضر لك إذا لم أكن أهتم لأمرك |
| Ailem ve ülkeme karşı sorumluluklarımın farkında olmasam, bu gece buraya dönmezdim. | Open Subtitles | إذا لم أكن مدركة لواجباتى تجاه عائلتى وبلادى لم أكن سأعود الليله |
| Orada olmazsam, bir ton yalan söylediğimi bilecekler ve ben de k.çıma kadar b.ka batmış olacağım! | Open Subtitles | إذا لم أكن هناك سيعرفان أنى كذبت عليهما وسأكون فى ورطة كبيرة |
| Ben olmazsam 200 milyonu hemen harcayacaktı. | Open Subtitles | إذا لم أكن هنا ستصرف الـ200 المليون الدولار بسرعه |
| Eğer pazartesi sabahı saat 8:00'de Columbia Presbyterian Hastanesi'nde olmazsam benim yerimi başkasına verecekler. | Open Subtitles | أنتي فقط عليكي أن تكوني صبورة إذا لم أكن في مستشفى كولومبيا التخصصي الساعة الثامنة من يوم الإثنين |
| Eğer hazırda olmazsam, biri başıma darbe indirebilir. | Open Subtitles | إذا لم أكن مستعداً سوف يضربني أحدهم على رأسي |
| Ben olmazsam her şey daha iyi olur diye düşündüm ama tahmin ettiğimden daha kötü bir hal aldı. | Open Subtitles | اعتقدت أن كل شيء سيكون أفضل حالاً إذا لم أكن هنا، لكن اتضح أن الأمر أسوأ مما تخيلت |
| Anastasya değilsem, İmparatoriçe anlar, bu da dürüst bir hata olur. | Open Subtitles | إذا لم أكن أناستاشيا ستدري الإمبراطورة فوراً ـ وسيكون ذلك خطأ غير مقصود ـ يبدو معقول |
| - Sen benim menajerim olursun, ve, eğer iyi değilsem, sen söylersin ve ben senin menajerin olurum. | Open Subtitles | أنت ستساعدني و إذا لم أكن جيدة، أنت ستغني وأنا سأساعدكَ.شئ مثالي |
| Gerçeklerden emin olmasaydım bunları söylemezdim. | Open Subtitles | إذا لم أكن متأكدا تماما من الحقائق التى ذكرتها لن أقول لك هذا الآن |
| Burada olmasaydım, ben de burada olmak istemezdim. | Open Subtitles | إذا لم أكن هنا ما كنت أحب أن أكون هنا أيضا |
| Eğer seni ikna edemezsem, tüm galaksideki sayısız gezegeni nasıl kendime taraftar edeceğim? | Open Subtitles | أنتى أمى إذا لم أكن قادره على إقناعك كَيْفَ يكون متوقعاً أن أُسيطر على العوالمِ الغير معدودةِ في هذه المجرةِ ؟ |
| Eğer seni bulan ben olmasaydım, seni kesin öldürmüşlerdi. | Open Subtitles | لأنه إذا لم أكن واحدة لتجد لك، فإنها بالتأكيد قد قتلتك. |
| Ben niye istediğimi biliyorum. Büyücü olmasam hiçbir şey olamam. | Open Subtitles | أنا أعرف ما أريده، سأكون نَكرة إذا لم أكن ساحراً. |