Bu hafta okulda epey heyecan verici şeyler olacağını duydum. | Open Subtitles | إذن سمعت أن شياء مشوق يحدث هذا الأسبوع بالمدرسة |
Scotty ve senin taşıyıcı anne aradığınızı duydum. | Open Subtitles | إذن سمعت بأنك و "سكوتي" تقومون بـ إستئجار رحم |
Sizin maliyetinizin %75'ini aldığım için çoğunuzun memnun olmadığını duydum. | Open Subtitles | إذن سمعت أن الكثير منك أصبح مستاء من حصتي الـ75% ممّا تجنونه. |
- Roman yazmak için Amerika'ya gittiğini duydum. | Open Subtitles | إذن, سمعت أنك ذهبت لـ"أمريكا" لتكتب رواية. |
Jay'in bazı kişilerle kanlı bıçaklı olduğunu duydum. | Open Subtitles | إذن سمعت أنّ لدى (جاي) ضغائن مع بعض الناس. -حقاً؟ |
O zaman hiçbir şeyin yarısını duydum. | Open Subtitles | إذن سمعت نصف لا شيء. |