Ama o bana kayak maskesinin arkasından bakmaya devam etti. | Open Subtitles | وهو فقط إستمرَّ بالتَحْديق في من خلال قناعِ التزلّج. |
"Katliam yirmi yıl boyunca devam etti. | Open Subtitles | الذبح إستمرَّ للجزء الأفضل مِنْ 20 سنةِ |
Ama olmaya devam etti. | Open Subtitles | . لَكنَّه إستمرَّ بالحَدَث |
Bütün yaz bunun imkânsız olduğunu söyleyip durdu. | Open Subtitles | طِوال الصيف إستمرَّ بقَول،لَيسَ محتملَ بشكل تجريبي |
Ve devamlı senden ve kızlardan bahsetti durdu. Ve dedi ki... | Open Subtitles | وهو إستمرَّ بالكلام عنك، والبنات، وهو قالَ تلك. |
Bu hikayenin neden tren garında bittiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | إستمرَّ بالتفكير كيف ولماذا. أصبحتَ هنا... ؟ |
Ne olmaya devam etti? | Open Subtitles | ما الذى إستمرَّ بالحَدَث؟ |
Sonra şöyle devam etti: " Ey Mekke halkı, öğüdüme kulak verin. | Open Subtitles | -ولذا إستمرَّ : " . .أيا |
Rezil dairesinde... üzgün olduğunu söyledi... ve ağlayıp durdu. | Open Subtitles | ذلك يَحْدثُ فقط في أفلامِ التلفزيونِ. هو فقط إستمرَّ بالبُكاء... |
Dans provalarında üzerine giymediği için düğünde kocası devamlı kuyruğuna basıp durdu. | Open Subtitles | - نعم. أم , وقالت انها لم ترتديه في رقصتها... وليلة الزفاف زوجها إستمرَّ بالدوس على القطارِ. |
Schubert, beni atlatmak için gıdıklayıp durdu. | Open Subtitles | إستمرَّ خيوبرت بدغدغتي لمحاولة إبعادي )فرانز خيوبرت: ملحن( |