Beni düzeltmek için elinden geldiğince çabaladı. | Open Subtitles | و كان يستخدم... القسوة في محاولة إصلاحي. |
Beni düzeltmek için elinden geldigince çabaladi. | Open Subtitles | وكانيستخدم... القسوة في محاولة إصلاحي |
Ama o beni düzeltmek istiyor. | Open Subtitles | لكنها تريد إصلاحي. |
Gemiye tamir eder etmez denize açılacağım! | Open Subtitles | سألحق بكم بمجرد إصلاحي لسفينتي |
Çocuk devre panosunu tamir etme ücretimdi. | Open Subtitles | الفتي كان ثمن إصلاحي للوحة الإلكترونية |
Beni şimdi düzeltebilsen bile... uzun vadede ne olur bilemiyorum. | Open Subtitles | حتى لو يمكنك إصلاحي, لا اعرف ما مدى طولالتشخيص. |
Kendi gizlilik anlaşmasını ihlal ediyor ve Amerikan tarihindeki en büyük toplum sağlığı reformu davasında esas şahit. | Open Subtitles | ويقوم بخرق اتفاقية السرية اللعينة الخاصة به وهو الشاهد الرئيسي في أكبر موضوع صحة إصلاحي عام |
Beni düzeltmek mi istiyorsun yani? | Open Subtitles | أتنوي إصلاحي إذن؟ |
Lastik tamir etmem çok mu eğlenceli? | Open Subtitles | هل إصلاحي للإطار أمر مُذهل للغاية؟ |
Beni tamir etmek için hayatını riske attın. | Open Subtitles | لقد خاطرت بحياتك لتعد إصلاحي |
Ben tamir edilemiyorum. | Open Subtitles | أما أنا فلا يمكن إصلاحي. |
Benim tamir becerim iyir, bir göz atın | Open Subtitles | مهارات إصلاحي جيدة، انظري |
Sen beni tamir etmeye çalıştın. | Open Subtitles | -لقد حاولت إصلاحي.. مرتّين حتّى الآن ! |
Beni şimdi düzeltebilsen bile... uzun vadede ne olur bilemiyorum. | Open Subtitles | حتى لو يمكنك إصلاحي, لا اعرف ما مدى طولالتشخيص. |
Sadece bugün, Başkan Yardımcısı Underwood liderliğinde Senato tarihi haklar reformu ile HR 934'üyasasını geçirdi. | Open Subtitles | اليوم, وتحت قيادة) نائب الرئيس (أندروود مجلس الشيوخ وافق على قانون التموين البشري مع تعديل إصلاحي تاريخي للإستحقاق |