| Bu nedenle, bu üç kardeş ve aileleri evlerini boşaltmak zorunda kaldılar. | TED | ولهذا السبب فإن الأخوة الثلاثة وعائلاتهم إضطروا لإخلاء منازلهم. |
| Ama salmak zorunda kaldılar, çünkü eğitilmeleri zor. | Open Subtitles | ولكنهم إضطروا لأن يتركوهم يذهبوا بسبب صعوبة تربيتهم. |
| Belki de yoldan çıktılar ve ışık hızına en yakın hızla devam etmek zorunda kaldılar milyonlarca yıl önce Pegasus'tan ayrılmamış olsalar da nasıl o kadar ışık yılı uzakta olduklarını açıklar bu. | Open Subtitles | ربما تكون و قد أسقط فى يدهم و إضطروا للإستمرار بأقرب سرعة ممكنة من سرعة الضوء هذا يفسر إبتعادهم اكثر من مليون سنة ضوئية عن مجرة بيجاسوس دون الحاجة للسفر لمدة مليون عام |
| Kanamayı halletmişler ama beyindeki şişliği azaltmak için yerini değiştirmek zorunda kalmışlar. | Open Subtitles | لقد حُلتْ مشكلةُ النزيفِ بينما إضطروا إلى صنعِ فتحةٍ صغيرة للتخفيفِ من تورمِ الدماغ |
| Ona Pulitzer'in ne olduğunu açıklamak zorunda kalmışlar, öyle duydum. | Open Subtitles | سمِعتُ أنهم إضطروا لتعريفه ما هي (بوليتزر) |
| İnsanlar benim yerime karar vermek zorunda kaldılar. | Open Subtitles | والناس إضطروا لأخذ كلّ قراراتي بدلاً عنّـي |
| Yaşayabilmek için yamyamlık yapmak zorunda kaldılar. | Open Subtitles | إضطروا أن يأكلو لحوم البشر ليبقوا أحياء |
| Ufaklığı geri koymak zorunda kaldılar, Teal'c. | Open Subtitles | لقد إضطروا لاعادة الصغير ثانية تيلك |
| Kapıyı kırmak zorunda kaldılar. | Open Subtitles | لقد إضطروا للإقتحام |
| Azaltmak zorunda kaldılar, aslında daha fazlaydı. | Open Subtitles | - . إضطروا لتقليص العدد لانخفاض الشعبية - ! |
| Ambulans çağırmak zorunda kaldılar. | Open Subtitles | إضطروا لطلب الإسعاف له |
| İşleri daha da kötüleştirmek için Chad'i serbest bırakmak zorunda kaldılar. | Open Subtitles | ،وما زاد الأمور سوءًا (أنّهم إضطروا لإطلاق سراح (تشـاد |
| Parkı kapatmak zorunda kaldılar. | Open Subtitles | إضطروا لإغلاق المتنزه |
| Sakinleştirici vermek zorunda kalmışlar. | Open Subtitles | لقد إضطروا لتخديرك |
| Çenesini telle bağlamak zorunda kalmışlar. | Open Subtitles | إضطروا إلى ربط فكيه |